- #1
Konu Sahibi
samsunisg@gmail.com
Üzgünüm, düşünceli ve endişeliyim…
30.05.2015 tarihinde Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde Uzm.Dr.Kamil FURTUN bir hastası tarafından görevi başında katledildi.
Son dönemlerde sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar oldukça popüler! Hayatı boyunca ona buna laf yetiştirmekten, kendini yetiştirememiş insanlar, hastane dışında oldukça uysal ve sakin olan kişiler, hastaneye geldiklerinde birden bire külhanbeyi havalarına bürünerek, tüm stres ve sinirini emekçi insanlardan çıkarmak için adeta yarış içerisindeler. Sağlıkçıya yönelik şiddette kanunlarda da caydırıcı bir madde olmayışı işi daha da körüklüyor.
Samsun da yılın doktoru seçilen, hasta ve yakınları tarafından oldukça sevilen, kendini mesleğine adamış bir hekim nasıl olurda hastane içerisinde silahla öldürülür akıl almıyor. Nedir bu öfke ve kin!
Ben küçükken hatırlıyorum annem bizi doktora götüreceği zaman akşamdan banyo yaptırır ve güzel elbiseler giydirirdi. Hastanede kardeşimle iki koşalım, biraz ses yapalım hemşireye kalmadan annem bize buranın hastane olduğunu, burada ses yapılmaması gerektiğini söyler ve saygılı olmamızı isterdi. Ee soruyorum sizlere, ne değişti!
Bundan birkaç yıl önce internette kendisine serum takmaya çalışan bir hemşireye tekme atarak erken doğum yapmasına neden olan olayı okuduğumda tüylerim diken diken olmuştu. En ufak bir acı, bir sızı, insanlık adına en ufak bir his duymadan tekmeliyor, vuruyor hem hemşireyi, hem de bebeği öldürmek için vuruyor.
Çocuğa şiddet, kadına şiddet, anaya babaya, öğretmene, öğrenciye ve dahi börtü böceğe şiddetin bile tavan yaptığı bu topraklarda canımızı teslim ettiğimiz hekimleri öldürecek kadar dip yapmış durumdayız.
En çok üzücü tarafı da samsun halkı adına bir değer olan hekimimizin öldürülmesine dahi alkış tutmaya çalışanlar, ağzıma dahi almak istemediğim yorumlar yaparak kalitelerini, insanlıklarını ortaya koyanlara acımaktan başka elimden bir şey de gelmiyor. Onlara ve onlar gibi düşünenlere tek cevabım Dr.Kamil FURTUN ve diğer görev şehitleri katledilmeden önce internet sitelerinde kendileri hakkında yapılan hasta yorumlarına bakmaları olacaktır.
Savaşlarda dahi sağlık tesislerinin ve çalışanlarının dokunulmazlığı söz konusu iken, saldırılıları reva gören, alkışlayan ucube beyinlere ne demeli bilmiyorum. Sosyal paylaşım sitelerinde sıkça gördüğüm bir paylaşım var, mutlaka görmüşsünüzdür. Hayvan bile kendisini tedavi eden veterinerini ısırmazken, sağlıkçıları öldürmekten keyif aldığını söyleyen kişileri hangi canlı sınıfına sokmak gerek, onu da sizlere bırakmak istiyorum.
Gelin artık ülkemizde sağlık çalışanları neden saldırıya uğruyor bunu samimiyetle tartışalım.
Ne yapıyorlar?
Hastanın birinci derecede ki yakınları dahi evde horul horul uyurken, onlar hastanın başında nöbet bekliyor. Biraz kestirmeye bile hakları yok.Yemeğini yediriyor,altını temizliyor.Yeri geliyor alkol komasına giren vatandaşa tıbbi yardım,yeri geliyor kan revan içerisindeki bir yaralıya canıyla başıyla hizmet ediyor.Bu mu kötülük!
Bazen kendimin de zarar göreceğini bilsem de şu doktorlar, sağlık çalışanları bir hafta hastanelere gitmese, çalışmasa… O zaman görsek bir ishalini geçiremediler diye hastaneyi bir birine katan beyzadelerin, sağlıkçıları tartaklayanların, sokak sokak kıvrana kıvrana gezdiklerini… Kıvranması lazım ki o öldürdüğü, dövdüğü, tartaklayıp hakaret ettiği doktorun ne kadar önemli olduğunu anlayabilsin.
Her sağlık tesisimizin duvarlarında hasta hakları bildirgesi var diye, istediğim doktoru öldürürüm, hemşireye hakaret ederim anlayışı olmamalı.
Tam tamına 5 yıl aktif olarak çalıştım sağlık sektöründe, tabi ki hepsi sütten çıkmış ak kaşık değil. Kabahatli olanları mutlaka vardır. Fakat ne olursa olsun oda bir anne, baba, evlat bu unutulmamalı… Her türlü çalışma hayatında olduğu gibi sağlık sektöründe de aksaklıklar ve istenmeyen davranışlar olabilir. Ama bunun cezası şiddet olmamalı!
Söyle düşünün lütfen! Ayağı paramparça olmuş bir kişinin fotoğrafına dahi bakarken “ Bana göstermeyin, ben bakamam! Benim psikolojim kaldırmaz böyle şeyler.” dediğiniz nice vakaya, hatta daha kötü durumda olan vakalar karşın hayat vermeye çalışanlardır sağlık çalışanları.
Tabi bu olayın birde sorumluları var özellikle medya! Dizilerde hastane sahnelerine bakın, doktorlar ve hemşireler el pençe divan duruyor o mafya bozuntusu karakterler karşısında. Hatırlayın Memati bir sahnede , “Doktor, eğer usta ölsün; sende ölürsün” diye tehditler savurduğunu! Daha birçok dizi sayabilirim sağlık çalışanların mesleklerini anlatmak olan dizilerde, sağlık çalışanlarının aşk ve entira ilişkileri içerisinde debelenip durdukları, görevleri haricinde ne kadar işlenmesi gereken konu varsa işlenen dizi ve senaryoları…
Bu iş çok yönlü bir toplumsal yaraya parmak bastığı aşikâr. Buradan sadece doktor ve sağlık çalışanlarına değil tüm vatandaşlarımıza sesleniyor ve bir kez daha düşünmelerini rica ediyorum. Sağlık çalışanları sizin evlatlarınız, hepinizin ailesinde okurken harçlık verdiğiniz bir doktor adayı veya hemşire öğrencisi mutlaka olmuştur. Acil bir şey sormanız gerektiğinde; falancanın oğlu, kızı doktordu bi arasak yardımcı olsa demişsinizidir.
Sağlık çalışanlarının sizin bir evladınız ve kardeşiniz olduğunu unutmamanız ve unutturmamanız temennileriyle yazımı bitirirken, bir kez daha Dr. Kamil FURTUN’a Allahtan rahmet kederli ailesine baş sağlığı diliyorum.
Saygılarımla.
“Kalbinizin asıl sahibine emanet olun.