• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

İş Kazası Esenyurt'taki Çadır Yangını Davası 11 Can Için 57 Yıl Ceza Verildi


Konuyla ilgili açılan davanın neticesine aşaıdaki haberden ulaşabilirsiniz.

Esenyurt'ta, 11 Mart 2012 tarihinde Marmarapark AVM'nin inşaatındaki çadırda çıkan yangın sonucu 11 işçinin ölmesiyle ilgili açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, 4 sanığı 10'ar yıl, 2 sanığı 6'şar yıl, 1 sanığı da 5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Aralarında Marmarapark AVM'nin yöneticisi Andreas Michael Hohlmann'ın da bulunduğu 6 sanık ise beraat etti.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, tutuksuz sanıklar Abdullah Altun, Kadir Altun, Mehmet Altun ve Hikmet Tezcan ile avukatları ve müşteki avukatları katıldı.

"11 KİŞİ CAYIR CAYIR YANDI"

Müşteki avukatları adına söz alan Gökhan Küçük, savcı tarafından geçtiğimiz duruşmada verilen esas hakkındaki mütalaanın dosyanın kapsamından çok uzak kaldığını belirerek, "İşçiler için kanuna, tüzüğe uygun koşullar sağlansaydı bu yangın çıkmazdı" dedi. Savcının, AVM Genel Müdürü Andreas Michael Hohlmann ve inşaatı yapan firmaların yöneticileri için beraat istediğini hatırlatan avukat Küçük, "Eğer bunları cezalandırmayacaksak, biz böyle bir tatmin istemiyoruz. Eğer 5 kişi cezalandırılacaksa, vay Türkiye'nin haline. Siz istediğiniz kadar birilerini suçsuz kılın, toplum nezdinde sorumlular belli. Adaletle ilgili gerçekten sizden bir beklentimiz var. 11 kişi cayır cayır yandı" dedi.

Sanık avukatları ise müvekkillerinin beraatini istedi. Duruşmaya katılan sanıklar da beraatlerine karar verilmesini talep etti.

TAŞERON FİRMANIN YÖNETİCİLERİNE CEZA VERİLDİ

Duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme, kaba inşaatı yapan alt taşeron firma Kalden İnşaat'ın ortakları Mehmet Altun, Abdullah Altun ve Kadir Altun ile elektrikçi Şaban Bakırcı'yı 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçundan birinci derece asli kusurlu bularak 10'ar yıl hapis cezası ile cezalandırdı.

Mahkeme, iş güvenliği koordinatörü Cem Yıllar ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Ömer Faruk Gülmez'e 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçundan birinci derece tali kusurlu bularak 6'şar yıl, Hikmet Tezcan'ı da ikinci derece tali kusurlu bularak 5 yıl hapis cezası verdi.

Mahkeme, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak ve 'Taksirle yangına neden olmak suçlarından yargılanan Kaldem İnşaat'ın hak ediş mühendisi Kaan Akarsu, inşaatta demirci ustaları olarak çalışan Sezgin Atalay, Süleyman Aslan ve Arif Korkmaz ile Kayı İnşaat'ın şantiye şefi Erdal Gümüş ve Genel Müdür Andreas Michael Hohlmann'ın beraatlerine karar verdi.

KARARA TEPKİ GÖSTERDİLER

Müştekilerin avukatları ve yakınlarını kaybedenler, karar sonrası Bakırköy Adalet Sarayı'nın önünde yaptıkları basın açıklaması ile karara tepki gösterdi.

Müştekiler adına açıklama yapan avukat Gökhan Küçük, 2012'de önlemlerin alınmamasından dolayı İstanbul'un göbeğinde11 işçinin cayır cayır yandığını belirterek, "10 kişinin yatacağı yerde 40 kişinin yattığı bir ortamda, elektrik kaçağından dolayı 11 insanımız aramızdan ayrıldı. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bugün vermiş olduğu karar adaleti tesis ettirmekten çok çok uzak. Tabii ki bu karar temyiz edilecek. Bu dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin önüne gidecek, bu daire üzerinde büyük bir sorumluluk var" dedi.

EŞİNİN ADINI OĞLUNA VERDİ

Yangında hayatını kaybeden Ahmet Yağal'ın eşi Semra Yağal ise adliyeye 3 yaşındaki oğlu Ahmet ile geldi. Eşi ölürken 1 aylık hamile olduğunu söyleyen Yağal, "2012'de yaşadığımız acıyı bugün bir kez daha büyük bir şekilde yaşadık. Tutuklanması gereken kişileri sanık sandalyesinde görmedik. İstediğimiz şekilde de sonuç almadık. Acımız halen büyük. Ülkede hayvana değer veriliyor, insana, işçiye değer verilmiyor. Eşim öldüğünde 1 aylık hamileydim. Babasını göremedi ama, babasının adını yaşatacak. Çocuğum mahkeme kapılarında büyüdü, baba kucağında büyümedi. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın" dedi.

İDDİANAMEDEN...

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 11 Mart 2012 tarihinde Esenyurt'ta Marmarapark AVM'nin şantiyesinin kaba inşaatını üstlenen Kaldem İnşaat'ın çadırında yangın meydana geldiği, yangın sonucunda 11 işçinin hayatını kaybettiği belirtilmişti.

İddianamede, şüpheliler Abdullah Altun, Kadir Altun, Şaban Bakırcı, Erdal Gümüş, Cem Yıllar, Sezgin Atalay, Süleyman Aslan, Arif Korkmaz, Kaan Akarsu, Ömer Faruk Gülmez, Hikmet Tezcan, Andreas Michael Hohlmann ve Mehmet Altun hakkında, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçlarından 2 yıldan 23,5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Esenyurt'ta 11 işçinin çadırlarda çıkan yangında ölümüne ilişkin davada karar
Mahkeme, 12 sanığı "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 5 yıl 10 ay ile 14 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırdı, 3 sanığın beraatine karar verdi.
195652.jpg

Duruşmaya katılan işçi yakınları

Esenyurt'ta, 11 kişinin hayatını kaybettiği bir alışveriş merkezi inşaatının şantiyesindeki çadırlarda çıkan yangına ilişkin 15 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 2 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada, hayatını kaybedenlerin yakınları da hazır bulundu.

Katılan Ayşe Kıyak, oğlunun ölümüne sebep olan kişilerin ceza almasını talep ederken, bir diğer katılan Sebahattin Yağal da "Bu olayda ağabeyimi kaybettim. Sorumluların cezalandırılmasını talep ediyorum." dedi.

Bir kısım katılanların avukatları da sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Tutuksuz sanıklar Cem Yıllar ile Kadir Altun, önceki savunmalarını tekrar ederek, beraatlerini istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Ömer Faruk Gülmez'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması" suçlarından, sanıklar Cemal Birol Meral ve Vehbi Ergin Öztürk'ün de "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan beraatlerine karar verdi.

Sanıklar Kadir Altun, Mehmet Altun ve Abdullah Altun'un "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "genel güvenliğin tehlikeye sokulması" suçlarını işlediğini ancak eylemle iki suçun aynı anda işlendiğini belirten mahkeme, sanıkların en ağır cezayı gerektiren "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan sorumlu tutulması gerektiğini kaydetti. Mahkeme, suçun işleniş şekli, sanıkların asli kusurlu oluşu ve kusurunun ağırlık düzeyi, olayın meydana geldiği yer ve vefat eden işçi sayısını dikkate alırak, bu 3 sanığın onar yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Sanıkların suçu "bilinçli taksir" ile işlediğine kanaat getiren mahkeme, cezayı 14'er yıla çıkarttı. Sanıkların fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve verilen hükmün gelecekleri üzerindeki etkisini nazara alarak, cezada indirim uygulamadı.

BAZI SANIKLARIN CEZALARINA İNDİRİM UYGULANDI
Mahkeme, aynı gerekçeyle sanık Şaban Bakırcı'yı "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 8 yıl hapse mahkum ederken, sanığın suçu "bilinçli taksirle" işlediğinden cezasını 11 yıl 2 ay 12 güne çıkarttı. Sanık Bakırcı'nın duruşmalardaki iyi halini dikkate alan mahkeme, cezayı 9 yıl 4 aya düşürdü.

Sanık Cem Yıllar ve Nuri Şener Tığlı'yı da "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan altışar yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, sanıkların suçu "bilinçli taksirle" işlediğini dikkate alarak, cezalarını 8 yıl 4 ay 24'er güne çıkarttı. Mahkeme, duruşmalardaki iyi hallerinden dolayı bu sanıkların cezalarını yedişer yıla indirdi.

Mahkeme, sanık Hikmet Tezcan, Hakan Mintaş, Yalçın Arıcı, Ahmet Salahattin Şakarcan, Çoşkun Yılmaz ve Orhun Kartal'ı "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 5 yıl onar ay hapse mahkum etti.

Mahkeme, ceza verdiği sanıklarda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verdi.

"KARAR UMUT VERİCİ"
Karara ilişkin açıklama yapan katılanların avukatı Gökhan Küçük, Esenyurt çadır yangını dosyasında 9,5 yılın ardından Yargıtay bozma ilamından sonra tekrar karar açıklandığını belirterek, "İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı noktada nelerle karşılaşacağının belirlenmesi açısından bu karar umut verici. Ölen çocukları olan anneler, 9 yıl boyunca bu davayı takip etti. Eşi ölen, çocuğu ölen takip etti. Onlar da kararın bu yönde çıkmasına sevindiler" ifadelerini kullandı.

Yakınlarını kaybedenler de çıkan karardan mutlu olduklarını dile getirdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Esenyurt'taki bir alışveriş merkezi inşaatı şantiyesindeki çadırlarda çıkan ve 11 işçinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin davada, 6 sanığın beraatine karar vermişti.

Mahkeme sanıklar Kaldem İnşaat'ın ortakları Mehmet Altun, Abdullah Altun, Kadir Altun ve elektrik teknikeri Şaban Bakırcı'nın ''1. derece asli kusurlu olarak taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek'' suçundan ayrı ayrı 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, sanıklar Kaldem Firması'nın İş Sağlığı ve Güvenliği Sorumlusu Cem Yıllar ve Miratek Firması İş Sağlığı Güvenliği Sorumlusu Ömer Faruk Gülmez'in ''1. derece tali kusurlu olarak taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek'' suçundan 6 yıl, TAPAS İnşaat İş Sağlığı Güvenliği Sorumlusu Hikmet Tezcan'ın aynı suçtan 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmişti.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi bu karar hakkında kısmen onama ve bozma kararı vermişti. Daire, sanıklar Andreas Michael Hohlman, Kaan Akarsu, Süleyman Arslan, Arif Korkmaz, Sezgin Atalay ve Erdal Gümüş hakkında verilen beraat kararının onanmasına hükmetmişti.

Kayı İnşaat, Miratek Limited Şirketi ve Miratek Şirketinde iş güvenliği uzmanı olarak çalışan Nuri Şener Tığlı hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmeden Yargıtay 12. Ceza Dairesi, suç duyurusunda bulunulanlar hakkında dava açılmasının sağlanmasının ardından bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar vermişti.

Olayda bilinçli taksir koşullarının oluşup oluşmadığı hususu tartışılıp, kusur durumlarına ilişkin gerekli görülmesi halinde yeniden teknik bilirkişiden rapor aldırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumları değerlendirilerek sorumlulukların tespiti yerine, eksik inceleme sonucu karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu vurgulayan Yargıtay, sanık ve katılan avukatlarının temyiz itirazlarını yerinde görerek hükmü bozmuştu.

DOSYAYA 7 SANIK EKLENDİ
Yargıtay ve yerel mahkemenin olayla ilgisi olduğu iddiasıyla Kayı İnşaat yetkilileri Vehbi Engin Öztürk, Ahmet Selahattin Şakarca, Çoşkun Yılmaz ve Orhun Kartal ile Miratek İş Güvenliği Uzmanı Nuri Şener Tığlı, Miratek Danışmanlık yetkilisi Hakan Mintaş, Miratek İş Geliştirme Uzmanı Cemal Birol Meral ve Yalçın Arıcı hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.

Bu kapsamda 8 kişi hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan ek iddianame düzenlendi. Yargıtay'dan dönen bu dava dosyasıyla 8 kişinin dosyası birleştirilmesiyle sanık sayısı 15'e yükselmişti. (İstanbul/AA)

Kaynak:
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst