• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Içimizdeki Enerjiyi Nasıl Kullanırız...

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
57fd39dcbc2cb5275cfc322d_0.jpeg


Beyindeki her faaliyet, belli bir enerji üretir. Duygularımızın yönlendirmesi ile oluşan düşünce de beyinde enerji yükünün oluşmasına yol açar. Bu biriken enerjiyi, yönlendirme ile kullanabiliriz. Olumlu veya olumsuz bir duygunun düşüncelerimize, fizyolojimize etkilerini biliyoruz ve buna Moral diyoruz. Beyin programlanmasında nöronların birbirleriyle etkileşime geçerek değişim ve dönüşümleri de bilinci oluşturur.

Çekim yasasının, “benzer, benzeri çeker” şeklindeki sloganı, aslında bazı gerçekleri hemen dile getirmiş olur. İnsan dev bir mıknatıs gibidir, mıknatısın iki kutubu gibi işler; frekansı ile uyumlu şeyleri kendine çeker, uyumsuz olanları kendinden uzaklaştırır.


Düşüncelerimiz ile evrene sürekli mesajlar göndeririz. Bu düşüncelerin belirli frekansları vardır, bu frekanslar gidip, kendine en çok benzeyen frekans ile örtüşür. Bu şekilde bilincimizde ne tür düşünceler ve inançlar var ise, bu inançlara uygun deneyimleri hayatımıza çekeriz. İnanılan ve düşünülen şeyden kopulmadığı sürece, o şeyin gerçekleşme ihtimalini arttırırız. İster pozitif, ister negatif düşünce olsun odaklandığımız süre içerisinde, bize yaklaşır.

Farkındalıkla, boş ve anlamsız düşüncelerden uzaklaşıp, daha berrak düşünceler oluşturmayı, hayatınızı mükemmele taşımayı hedefleyebilirsiniz. Sınırlayıcı, kısıtlayıcı düşünce kalıplarını fark ederek, hayatınızdan çıkarıp, yerine güçlendirici, yapıcı inançlarınızı yerleştirip, hayatınızı, bu inançlarınız doğrultusunda şekillendirip, mutluluğu, bereketi ve sevgiyi yaşamınıza katabilirsiniz.

Hayat enerjisini verimli kullanamayan insanlar, üşengeç, keyifsiz ve isteksiz olurlar. En basit durum ve eylemler, bu kişiler tarafından aşılamaz, halledilemez sorun ve problem olarak algılanır.

Bilin ki, dışarda karşılaştığınız her şey, kendini ve bulunduğun bilinç düzeyini görebileceğin, seni sana yansıtan aynadır. Yargılarsan, yargılanırsın, savaş açarsan, sana karşı savaş açılır, korkarsan, korktukların başına gelir, karşılaştığın zorluklar, kendi içinde beslediğin engellerdir. Kendini değiştirirsen, hayatın değişir. Sadece bir maske olarak değil, temelde gerçek özgürlük budur.


Bilinçaltınıza şu soruları sorun

Tam olarak ne istiyorum?

Benim için en iyi şey nedir?

Nasıl istiyorum?

Yalnızca bilinçaltımızı kullanarak yaptığımız şeylerde bir mükemmellik ve mükemmelliğe giden bir hal vardır. Bilincimiz ise devamlı bizi eleştirir. Korumaya çalışır. İkaz eder. Bilinç devamlı bilinçaltının işine karışır ve sessiz bilinçaltı devamlı bilinçten azar işitir. Bilincin bilinçaltına bu hareketlerini kontrole aldığımız zaman, bilinçaltını kendi haline bırakıp mükemmellik yaratacağı bir ortam hazırlamış oluruz. Sonuç olarak bilincinizin bilinçaltını olumsuz yönde etkileyecek telkinlerde bulunmasını önlemeli, olumlu telkinleri bilinçaltına göndermeliyiz. Bu durumun farkında olursak, günün her ani bunu uygulayabiliriz. Kendimize bir şeyi mükemmel yaparken birden ama diye başlayarak o mükemmelliği bozmamız tamamen bilincin suçudur. Kendinizi bilinçaltına teslim edin. Olumlu kontrolü elden bırakmayın.

-İnanın her sorunun bir çözümü vardır. Sadece İnanın.

-Sakin bir insan olun. Vücut kaslarını gevşek tutun, kaslarınızı gerginlikten koruyun. Alfa durumuna geçin.

-Zihinsel olarak sorunlarınıza kısa sürede en iyi çözümü bulacağım diye beyninizi zorlamayın. Çünkü kendimiz en güç durumumuzda bize en iyi çözümü sunacak şekilde oluşmuştur. Belki daha hazır değilsiniz.

-Kendi sorunlarınıza kendinizden çıkıp, kendinizi başkasının yerine koyup, o ne yapardı sorusunu sorun. Sorunlarınıza duygusallıklarınızı (korku, hoşlanma veya hoşlanmama, kızgınlık,.) karıştırmayın, olaylara ve KENDİNİZE, insanlara bakın.

-Sorunlarınız olan kendinizi veya sorununuz olan insani bir sosyal görevli gibi karşınıza alın her şeyini bir kağıda yazın ve üzerinde düşünerek çözüm yolları üretin.

-Yaratıcı olun: probleminize çözümler bulun ve bunları yazın.

-Eleştirisel olun: yargıç rolünü üstlenerek hoşunuza gittiği kadar kendinizi zorlamadan eleştirisel olun. Uygulayacağınız bu çözümlerin beraberinde neler getireceğini yazın. Sonuçta ortaya çıkan veya geriye kalan çözümler sizin için en iyi çözümlerdir. Onları da bir kağıda yazın ve her gün görebileceğiniz bir yere koyun.

Bilinçaltınıza ne kadar güvenirseniz kendine güven de o kadar artar. Kendine güven için korkuları ve içimizdeki suçluluk duygusunu atmalı bu yönde çaba göstermeliyiz. Bunun için kendimizden yardım isteyin. Bir şeyi iyi yapamadığınızda veya yapmadığınızda suçluluk duymayın.

Her gün değişik bir gündür. İçinizdeki enerjiyi her güne yaymanız ve sizin yararınıza kullanmanız dileğiyle.

Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst