• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Ruhsal Bilgiler

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
Sırlı sözler, ruhsal akışlar, ayetler, kutsal metinler insan için, insanlık için çok doğru ve önemli şifreleri, hayat ve yaşam ile ilgili formülleri sembollerle kapalı olarak, bizim yorum yapmamız için aktarılmış. Tek bir cümle, sayfalar dolusu yorum çıkabilecek özellikler taşır. Ama anlayabilene ve yorum yapabilene. Bunca formül varken, hala arayış, teşevvüş ve kurtarılacak beklentilerin peşinde, çaresiz çırpınışlar içerisinde olmak niye? Oysa yaşam anahtarları, yaşam formülleri zaten bizlere yeterince verilmiştir.

Kevser Yeşiltaş / 17 Ocak 2016

d%C3%BCnya-gezegeni-ruhsal-ya%C5%9Fam-form%C3%BClleri.jpg


Çünkü ne aradığını bilmeyen insan için, dünyanın en değerli hazinesini de verseniz onun bir işine yaramayacaktır. Yaşam formülleri olacak nitelikteki bir takım bilgiler, akışlar, ayetler, özlü sözler, kutsal metinler tarzında aktarılmış. Bunun dışında daha ne bekliyoruz ve ne olmasını diliyoruz? Bize düşen ancak ve ancak onları araştırmak, anlamak, anlayışımıza ve düşünce yapımıza yerleştirmek ve bu formülleri layıkıyla hayatımızda yer etmesini sağlamak olmalıdır.

Ve sanırım bu bize iki bin yıl önce şu söz ile aktarılmıştı: “Yüzün önünde olanı bil! Sana gizli olanın üstü açılacaktır. Zira ortaya çıkmayacak saklı hiçbir şey yoktur!” (Hz. İsa’nın Gerçek Sözleri-Thomas’ın İncili 1.Bölüm 5)

Gerçek Sözler, Akışlar ve Yorumlarımız
Genel anlamı itibari ile ilk anlam üzerinde yoğunlaşılır. Dünyasal anlamı üzerinde, biraz duygusal, biraz mantıklı yorumlar yapılır. Fakat daha ileri gidilerek, ikinci hatta üçüncü anlamını kavrayabilirsek, gerçek yorumu yapabilir ve gerçekte ne anlatılmak istendiğine ulaşabiliriz. Bu cümleler içinde, öyle gizlenmiş ama baskın kelimeler vardır ki, onları yakalamak ve yorumu, o doğrultuda yapabilmek önemlidir. Bazen uzun cümle, karmaşa ve anlaşılmazlık yaratsa da, siz o cümle içinde tek bir sembolü yakaladığınızda gerçek bilgiye ulaşabilirsiniz.

Yorumları, dünyasal, toplumsal, ailesel bilgiler ışığında yorumlamanın dışına çıkarak, biraz daha determenizm (sebep-sonuç) yasaları çerçevesinde yorumladığınızda çok iyi sonuçlar elde edebiliriz. Hem insan için, hem insanlık için.

Evrensel Bilgiler, yaşam formülü niteliğinde, şifrelerle ve sembollerle aktarılmış

Bilgi bize, dosdoğru ve apaçık verilmiyor. Şifrelerle, kodlarla ya da sembollerle kapatılarak aktarılıyor. Bunun amacı, insanın iradesi ve yorum yapabilme yetisinin kazandırılabilmesi olabilir. “Bilenle bilmeyen bir olmuyor”, “Anlayan, anlamayanlara anlatsın” mı hedeflenmiş? Yoksa, çaba gösterin, aklınızı kullanın, yorumlayın, gerçek bilgiye ulaşın mı denmiş? Bu formüller size yaşam içerisinde güven versin, zorlukların üstesinden gelmeniz için ışık tutsun? mu denmek istenmiş.

Belki de soruların cevabı bindörtyüz yıl önce verilmişti: “Aklını kullanan bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır. (Diyanet İş.Bşk. Meali, Ra’d Suresi 4)

“Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavim için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.(Ankebut Suresi 35 Diyanet İş.Bşk. Meali)

“Şuphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rum Suresi 24 Diyanet İş.Bşk. Meali)

“Aklını kullanan bir toplum için deliller vardır.” (Casiye Suresi 5 Diyanet İş.Bşk. Meali)

Bir çok yerde tekrarlanan aklı kullanmak ile ilgili ayet, özellikle dikkat çekmektedir. Özellikle vurgulanmak istenen mananın tekrarlanması anlatılmak istenilenin önemini vurgulamaktadır.

Mevlana’ya göre akıl, insanın doğruyu bulmasında bir rehberdir.

“Akıl eğer yüz gösterip de bir görünüverse: Gündüz onun nurunun karşısında kapkaranlık kalırdı” (Mesnevi IV:2181)

“Aklın sözü, akıllılarca makbuldür ve birçok faydaların kaynağıdır.” (Eflaki II:103)

İşte bu noktada, dünyada kaç milyar insan varsa, o kadar yorum vardır. Herkes kendi yorumunu en doğru şekilde yapabilir. Ve bu yorumdan, kendi hayat felsefesini, formülünü keşfedebilir. Kendi yolunu çizebilir. Her yol insana aittir ve bu yolda ne kadar geliştiği ve tecrübeleri onun için önemlidir. Tüm yollar tekliğe ve birliğe çıkacaktır.

“Arayan, (aradığını) bulana kadar aramayı bırakmasın!” “Arayan bulacak” “Arayın bulacaksınız” (Hz.İsa, Thomas’ın İncili 1.Bolum-2)(*)

Arayan aradığını bulana kadar bırakmamalıdır. Mücadele, çaba insan içindir ve sonsuza kadar sürecektir. Her insanın düşünce sistemi ile bir bütün halinde olan Aurası, onun dünyası, onun realitesi yani gerçekliği olmuştur. Dünyanın hangi coğrafyasına giderse gitsin, hangi kutsal mekana ya da herkesin uğrak olan yer onun için hiç farketmez. O heryere kendi dünyasını taşır ve o dünyadan bakar, fakat gördüğü şey yine kendi dünyası yani kendisidir ve yorumu buna göredir.

Gurdjieff, “Objektif bilgiye ait en temel fikirlerden biri, her şeyin birliği, farklılık içindeki birliktir.” Biz bütün olduğumuzu bir olduğumuzu biliyoruz, fakat bu farklılığın, çeşitliliğin nedenine ulaşamadığımız için, yorumlarımız yarım kalıyor. İşte bu cümlede farklılık içinde birlik var demesi aslında konuya tam bir açıklık getiriyor. Farklıyız ama biriz. Benzer bir cümle Şems-i Tebriz 21. kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı.’da karşımıza çıkıyor.

Pek çok sembolün içeriğini özetleyen formüller arasında bir tanesi özel bir öneme sahiptir: Hermes Trismegistus’un Zümrüt Tabletleri’ndeki ‘Aşağısı yukarısı gibidir‘. Bu formül kozmosun tüm kanunlarını atomda veya belirli kanunlara göre tamamlanmış sayılan herhangi başka bir olguda bulabileceğimizi belirtiyordu. Aynı anlam mikrokozmos-insan ve makrokozmos-kainat arasında kurulan benzerlikte de mevcuttu. Üç kanunu ve oktavlar kanunu her şeye nüfuz eder ve dünyada ve insanda eşzamanlı olarak incelenmelidir. Ancak kendisiyle ilişkisi bakımından insan, kendisi dışındaki olgular dünyasına göre daha yakın ve daha ulaşılabilir bir inceleme ve bilgi konusudur. Bu yüzden, kainata dair bilgiye ulaşma çabasında insan işe kendisiyle ve kendi içindeki ana kanunları farketmekle başlamalıdır.


Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst