• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Tehlikeli Kimyasal Ve Büyük Endüstriyel Kazalar Sonrası Alınması Gereken Önlemler

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
1)Tehlikeli tesislerin kamusal denetimi...

Büyük Endüstriyel Kazalar tüm Avrupa’da kimyasal tesislerdeki tehlikelere karşı çok önemli bir bilinç yarattı. O sıradaki mevcut düzenlemelerin bu tehlikeleri önlemeye yetmeyeceği anlaşıldı.Ülkeler kazayı araştırmak ve tavsiyelerde bulunmak üzere bir komisyon kurdu. Bu komisyon AB yönergelerinin hazırlanmasına da destek verdi.

2)Tehlikeli tesislerin yerinin seçimi...

Fabrika kurulduktan sonra çevredeki plansız yerleşim nedeniyle nüfus gittikçe arttı.Büyük Endüstriyel Kazalar ile yerleşim yerleri ile tehlikeli tesislerin ayrılması gereği daha iyi anlaşıldı.

3)Tehlikeli tesislerin devredilmesi/satın alınması...

Kazadan önce, tehlikeli süreçler içeren fabrikaların devri konusunda çok az deneyim vardı.

4)Çok zehirli (ultratoxic) kimyasallar...

TCDD kimya sanayisinde kullanılan en zehirli kimyasaldır. Kimyasal silahlardan bile daha zehirlidir. Büyük Endüstriyel Kazalar ile konunun önemi anlaşılmış ve AB yönergelerinde “zehirli” ve “çok zehirli” kimyasallar tanımlanmıştır.

5)Belirlenemeyen ısıveren (exotherm) madde tehlikesi...

Isıveren tepkimeler iyi incelenmediği zaman bazen kontrolden çıkabilmektedir. Bu nedenle, tepkimenin tüm özelliklerinin bilinmesi önemlidir.

6)Tepkime ürünlerinin uzun süre boşaltılmaması...

Tepkime durdurulduktan sonra, reaktör içindekilerin uzun süre soğutulmadan tutulması, bazı ısıveren tepkimelere neden olabilir ve sonucunda kontrolsüz (runaway) tepkimeler olabilir.

7)Kimyasal süreçlerin güvenli tasarımı...

Reaktör 12 bar basınçtaki kızgın buhar ile çalışacak ve 188 ºC sıcaklığı geçmeyecek şekilde tasarlanmıştı. Ancak, lot reaktör içinde uzun süre bırakılınca ısıveren tepkimeler nedeniyle bu sıcaklık aşıldı. Emniyet diski reaktörün havalandırılması için düşünülmemişti. Kaza inceleme komisyonu “eğer disk daha düşük basınca ayarlanmış olsaydı, reaktörün bu kadar ısınmayacağını” belirtmiştir.

8)Kimyasal reaktörlerin kontrolü ve korunması...

Reaktörün kontrol sistemi çok ilkeldi. Hiç otomatik kontrol ve yüksek sıcaklık alarmı yoktu. Reaktör kontrolsüz (runaway) tepkimelere göre tasarlanmamıştı. Basınç testi yapılmamıştı. Emniyet diski reaktörü boşaltmak için tasarlanmamıştı ve içindeki çok zehirli maddelerin aktarılabileceği yedek bir tank yoktu.

9)İşletme talimatlarına uyma...

Kazadan önceki son lotun üretiminde işletme talimatlarına hemen hemen hiç uyulmamıştır.

10)Acil durum planlaması...

Şirketin ve yetkililerin hiçbir acil durum planı yoktu. Şirket tarafından sızıntı kimyasal hakkında hiçbir bilgi sağlanmamıştı. Şirket ve yerel otoriteler arasında önemli iletişim eksiklikleri olmuştu. Yöre halkını bilgilendirme ve korumada sorun yaşanmıştı. Bu eksiklikler ancak acil durum planları ile giderilebilir.

Kazalar sonrası

Kazalardan sonra, bölgelerde kimyasal temizlemeden (decontamination) başka, tüm Avrupa ülkelerinde endüstriyel kazalara karşı mevcut önlemlerin yetersiz olduğu sonucuna varılarak bir dizi çalışma başlatıldı. Yaklaşık yirmi yıl süren bu çalışmaların sonunda Seveso II Yönergesi olarak bilinen 96/82 EC nolu AB yönergesi 1996 yılında yayınlandı. Seveso II Yönergesi, ülkemizde de “Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik” olarak taslak halinde tartışmaya açılmıştır. Ancak, iki yıldır hala yayınlanamamıştır. Seveso II Yönergesi yeni bir yaklaşım getirmekte ve kimyasal tesislerden kaynaklardan riskleri “halkın bilme hakkı “ olduğunu ileri sürmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse, bu yönerge ile kimyasal tesislerin sorumlularına aşağıda belirtilen hususlarda halka bilgi verme zorunluluğu getirilmiştir:

* Kuruluşların endüstriyel faaliyetleri ile ilgili basit açıklamalar yapması,

* Kullanılan tehlikeli maddelerin neler olduğunun ve etkilerinin açıklanması,

* Olası büyük kazaların halka verebileceği zararlarla ilgili genel bilgi verilmesi,

* Bir kaza anında halkın nasıl haberdar edileceği ve halkın nasıl davranması gerektiği konusunda bilgi verilmesi

14 Aralık 2015
Kaynak:Önlem Dergisi/
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst