• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Geleceğimiz Ve Potansiyellerimiz

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
Geleceğimiz yoktur. Biz ise çoğu kez kaderimizin bir parçasıdır diye gereğinden fazla birçok şeyin sorumluluğunu almaktan kaçınıp kaderimizin arkasına sığınırız. Geleceğimiz değişkendir. Kader olarak yorumlayabileceğimiz noktalar vardır.

Hümeyra Tümay20 Ocak 2016


Gelecek-620x414.jpg


Herhalde insanın en çok merak ettiği ancak sadece varsayımlarla yetinip boşlukları doldurmaya çalıştığı şeydir Gelecek. Bir kişinin astrolojisine baktığımızda bile hep ‘olasılıklar’ vardır, çizgiler vardır ama kesinlilik, tutunabileceğimiz birşeyler yoktur. Bizler de Dünya yaşamı ve maddeye gereğinden fazla bağlı olduğumuz için hep elle tutabileceğimiz kesinlikler, kanıtlar arar dururuz kendimize…

Kimileri falcılara, durugörülü veya duruişitili sezgisel kişilere başvururlar, kimileri ise daha bilimsel olarak astrologlara.. .Ancak nedense bazen o kadar detay vermelerine rağmen bu kişiler de bizlerin ‘ego’larını zaman zaman tatmin etmeyebilirler. Çünkü o bizim vazgeçemediğimiz kontrol duygumuz alıp başını dörtnala gitmiştir önümüzden bizi hiç dinlemeden. Hep kendi istediklerimizi duymak isteriz karşımızdaki kişiden. Para verip te kendi istediklerimizi duymak-bu da nasıl bir duygu ve haz ise böyle.. Böyle tuhaftır işte bu insanoğlu’nun içi. Kimi yanı bir o kadar sevgi dolu, kendiyle barışık kimi yanı ise bir o kadar çetrefillidir, içi karmakarışık… Zaman zaman içimizden ara sıra beliren o içsel sesimiz kendimize bile yabancı gelir ve inkar ederek, ifade etmeyerek susturmaya çalışırız sanki o bizim bir parçamız değilmişçesine.

Aslında tam olarak her şeyiyle belirlenmiş bir Geleceğimiz yoktur. Biz ise çoğu kez kaderimizin bir parçasıdır diye gereğinden fazla birçok şeyin sorumluluğunu almaktan kaçınıp kaderimizin arkasına sığınırız. Teta Tekniğini bulan Vianna Stibal’ın deyişiyle Geleceğimiz değişkendir. Kader olarak yorumlayabileceğimiz noktalar vardır tabi ki ama bunlar ‘Kutsal Zaman’ olarak bilinen, yaşayacaklarımızın arasındaki, bu hayatımızı seçmeden evvel belirlemiş olduğumuz şeylerdir. Örneğin, bir kişinin bir’den fazla Kutsal Zaman’ı olabilir, ve bunları o ya da bu şekilde hayatı boyunca yerine getirmesi gerektir-bu 3 kitap yazmak, eşiyle tanışmak, 3 çocuğunun olması gibi örnekler olabilir. Herkesin Kutsal Zaman(ları) farklıdır ve belirlidir. Ancak, bir noktadan diğer noktaya gidiş şeklimiz bizim özgür irademiz ile bağlantılıdır. Bu kişi ilk kitabını yazamadan alkolik te olabilir veya bu noktaya arınmış, aydınlanmış bir kişi olarak ta gelebilir.

Bunun yanında her bir inanç değişikliği yaptığımızda DNA’larımız değiştiği için geleceğimiz de değişmektedir. İnanç değişikliği Teta ve başka bilinçaltı teknikleri ile yapmak mümkündür. Bunları ayrıca günlük hayatımızda bilinçli olarak ta yapabilmemiz mümkündür. Örneğin, çocuğumuz bir yaramazlık yaptığında, bizim sabrımızı zorlayıp ona disiplin uygulamak istediğimizde otomatik olarak ona elimizi kaldırıp vurmaya hazırlandığımız anda farkına varıp ‘bu davranış bana ait değil, bu benim ebeveynlerime aitti, ben böyle yapmayı seçmiyorum’ diyerek kendimize ait bir disiplin şekli arayabiliriz. Belki de basit bir açıklama ile çocuğumuza davranışının yanlış olduğunu açıkladığımızda biz atalarımıza ait köklü bir inancımızı değiştirmiş oluruz.

Velhasıl, her gün yapmış olduğumuz seçenek, duygu ve hareketlerimiz ile geleceğimizi sürekli şekillendirmekteyiz. İçinde bulunduğumuz duygular acaba sevgi, neşe, bolluk, mutluluk gibi olumlu duygular mı, yoksa korku, endişe, üzüntü, nefret gibi olumsuz duygular mı? Ne duygular içindeysek biz bir mıknatıs gibi evrenden benzer duyguları kendimize çektiğimiz için geleceğimizde de bu duyguların bolca olacağı şüphesizdir…

Toplu bilinç olarak ta ayrıca değişik duygular oluştururuz ve bunlar da olumlu ve olumsuz şekilde geleceğimizin bir parçası olur. Buradaki öğrenmemiz gereken şey, her bir duygu hissettiğimizde içimize sorup bu duygunun bize ait olup olmadığını sorgulamak ve bize ait olmayan duyguları bırakıp, gerçekten bize hizmet eden, bizi yükselten duygular içinde yaşamımızı şekillendirmektir.

Kendimiz, hepimiz için çok daha güzel bir gelecek yaratmak elimizde… Haydi başlayın şimdi o gerçekten arzulayıp, hayallerini kurduğunuz şeyleri bolca düşünmeye..Hepimiz bu Dünyanın sunabileceği şeylerin en iyi ve en güzeline layığız, buna gönülden inanın ve bunlar gerçekleşecektir…

Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst