• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Iş Kazaları Ve Meslek Hastalığı Oluşmaması Için Ne Yapılmalı

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
İş sağlığı ve güvenliği maden ocaklarında, tersanelerde ve inşaatlarda iş kazaları ve meslek hastalıkları fazla olmasından dolayı bu kanun yürürlüğe girmiş olup caydırıcı idari para cezaları ile önlem alınmaya çalışılmıştır.

Bu kanun çalışanlara çeşitli organizasyonlarla anlatılmalı ve önemi hakkında bilgiler verilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri küçük yaşta başlanmalıdır. İnsanlık alemine İş sağlığı ve güvenliği yaşam kültürü olarak benimsetilmelidir. Bu kültür aşılanırsa bilinmelidir ki iş kazası ve meslek hastalıklarına maruz kalan işçi sayısı azalacaktır.

2014 yılında 1886 ve 2015 yılında 1730 iş kazası meydana gelmesiyle İş sağlığı ve güvenliği kanunu ne kadar önemli olduğu hatırlatılmaya çalışılmıştır. Bu oranlar ülkemizi Dünya’da üçüncü ve Avrupa’da birinci konuma getirmiştir.

İş kazası İş kazaları ve meslek hastalıkların oluşmaması için işçiler eğitime tabi olması hatta mesleki yeterliliği olan kişilerden seçilmesi gerekir. Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda bilgilendirme o kadar az ki işverenlerin bazıları “Bugüne kadar olmadı bundan sonra olmaz” “Eskiden iş sağlığı ve güvenliği mi vardı?” mantığıyla hareket ediyorlar. Âmâ şunu hiçbir zaman unutulmamalı ki iş kanunu, yönetmelikler yada alacağınız ekipmanlar iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemez. İş kazaların ve meslek hastalıkların başrol oyuncusu işçiler ve işverendir. İşveren önlemini alır işçilerde buna riayet etmekle yükümlüdür.

Ülkemizde meslek hastalıklarını tanıma sistemi çeşitli kampanyalar düzenlenmiş olsa da maalesef bir yol kat edilemedi. Ne yazık ki Avrupa ülkelerinde yüzbinlerle yada milyonlarla bahsedilen meslek hastalıkları maalesef ülkemizde yılda 40,000-180,000 meslek hastalığı bildirilmesi gerekirken bildirilen hastalık sayısı 300-400. Geçen 10 yıl içinde bu bildirimlerde herhangi bir artış da olmamıştır.

Meslek hastalıkları ve iş kazalarına çözmek için temel sorunlar nelerdir? Bu konuda neler yapılmalı ve çözüm yolları nelerdir?

Öncelikle kayıt dışılık ve sigortasız işçi çalıştırma engellenmeli, sendikalar güçlendirilmeli, üye olma teşvik edilmeli, iş kanunu ve yönetmeliklerde işvereni kollayıp işçiyi yok sayan maddeler ( Örneğin, İş Güvenlik ve Sağlık Kurullarında 7 kişiden sadece ikisi işçi ) değiştirilmelidir.

Asıl söz sahibi bu gibi durumlara maruz kalan işçiler olmalıdır. Onlarla birlikte sorunlara değinilmeli onlarla birlikte çözüm yolları bulunmalıdır. Çünkü hangi tehlikelere maruz kaldıklarını ve hangi şartlarda çalışıldığını ancak onlar bilebilir. Bir olayı teorik anlatanlardan çok yaşayanlar bilir. İş kazalarını ve meslek hastalıklarını ne kanunlar önler ne yönetmelikler önler. Bu işin erbabı işçilerdir.

İşverenin de grevlerini unutmamalıyız. “İş kazası öncesi önlem iş kazası sonrası önlemden daha ucuzdur” mantığından yola çıkarak işçiler için gerekli ekipmanların CE ve TSE belgeli olması ve bu kalitedeki malzemelerin sağlanması da işverenin görevidir.

Biliyoruz ki maden ocaklarında meydana gelen ve tozdan bulaşan Pnömokonyoz hastalığı vardır.

"Pnömokonyozları önlemek istiyorsak hem meslek hastalıkları hem iş kazalarının altında yatan temel sorunları çözmemiz gerekir."

Bunlar nelerdir?

**Maden ocağında çalışanların sigortası olmalıdır,

**Maden ocağına giriş çıkışlar kontrol altına alınmalı ve kayıt edilmeli, yetkisiz kişilerin girmesi önlenmeli yada yetkili olanlar gerekli KKD’leri ile refakatçi nezaretinde gerekli incelemeler yapılmalı,

**Ocakta günlük ve saatlik olarak toz ve gaz ölçümleri yapılıp kayıt altına alınmalı, havalandırma kontrol edilmeli,

**Yangın tertibatı kontrol edilmeli, Bütün personelin yangın konusunda yetkilendirilmiş firmalar tarafından eğitilmeli,

**İş ekipmanların periyodik bakımları ve normal bakımları yapılmalı, değişmesi gereken ekipmanlar değiştirilmeli ve bu işlem yetkili firmalar tarafından yapılması sağlanmalı,

**Yaşam odaların oluşumu sağlanmalı, İçerisinde el feneri, oksijen tüpü, ilkyardım malzemesi, yangın tüpü, battaniye, kılık kıyafet, uzun süre bozulmayacak türde gıdalar ve içecekler bulunmalı,

**Bütün personele ilkyardım eğitimi yetkilendirilmiş firmalardan alınmalı,

** İşyerinde vardiyalı sistem var ise İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam zamanlı ve 7/24 çalışması sağlanmalı,

**İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından risk değerlendirme raporları hazırlanmalı,

**Çalışma alanı projesi üzerinde İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı Acil durum eylem planı hazırlamalı,

Yukarıda saydığımız maddelerin bazıları diğer işyerleri içinde gerekli olup işin mahiyetine göre ek önlemler alınmalıdır.

İşverenler artık işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının korkulu rüyası olmaktan çıkmalıdır. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı artık işten atılma korkusu yaşamaması için Bakanlık koruma altına almalıdır.

İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının maaşını işverenden değil devletten alması gerektiğini, işyerlerinin gerçekten ve sık olarak denetlenmesi ve eksik saptanan konularda ciddi yaptırımlar getirilmesi gereklidir.

İşyeri hekimlerinin ticari kuruluşlarca ve yetersiz şekilde eğitildiklerini söyleyip hem eğitim süresinin ve niteliğin arttırılması gerektiğini, hem de bu eğitimin meslek kuruluşu dahil, resmi kurumlarca verilmesi gerekir. İşe giriş muayeneleri, periyodik muayeneler, ortamda toz ölçümlerinin doğru ve düzenli yapılması sağlanmalıdır.

Yukarıdaki makaleyle İş Sağlığı ve Güvenliğinin ne kadar önemli bir kanun olduğunu, kimlerin maruz kaldığını, kimlerin ön plana çıkarılıp ve bütün toplum tarafında benimsenmesi gerektiğini vurgulamaya çalıştım.

Herkese kazasız günler dilerim...
 
Üst