• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Kamu Iş Güvenliğine Ne Kadar Hazır? "1 Temmuz 2016'yı Bekleyenler." (indigodergisi- E. Konyaligil)

Engin KONYALIGİL

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ekim 2014
Sertifika
A Sınıfı
Firma
Sağlık Bakanlığı
Kamu sektörü iş sağlığı ve güvenliğine ne kadar hazır?
Engin Konyalıgil 4 Haziran 2016

Türkiye, iş kazaları sayısında dünya ve AB ülkeleri içerisinde ön sıralarda yer alıyor. Yılda ortalama bin 400 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Peki kamu sektörü, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilecek yeni yönetmeliklere ne kadar hazır?

kamu-sektoru-is-sagligi-ve-guvenligine-ne-kadar-hazir.jpg


Kamu ve özel sektör yöneticileri İSG Kanunu’nun ertelendiğini sanıyor
Kamu sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu’nun 6’ncı ve 7’nci maddeleri yani, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu 6495 sayılı kanunla 01.07.2016 tarihine ertelendi.

Kamu kurum ve kuruluşlarında bu husus yanlış anlaşılmalara sebep olarak kanunun tamamının ertelendiği şeklinde yorumlanmış, birçok kamu kurumu bu sebeple risk analizlerini, acil eylem planlarını, İSG eğitimlerini, sağlık gözetimlerini, çalışan temsilcileri seçimi gibi birçok sorumluluğu yerine getirmemiştir. Kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri sorumluluklarını yerine getirmedikleri takdirde; idari, hukuki ve cezai işleme tabi olacaklarını bilmeleri gerekiyor.

30 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun ilgili maddesinde belirtilen istisnalar hariç, kamu ve özel sektörde kademeli bir şekilde geçiş sağlanmıştı. Bu doğrultuda 89/391/EEC sayılı AB Konsey Direktifi esas alınarak birçok yeni yönetmelikte düzenlemeye gidildi.

İş sağlığı ve güvenliği gerek dünyada gerekse Türkiye’de çalışma yaşamının en önemli faaliyet alanlarından biridir. Kanunun ortaya çıkış sebebi olarak gösterilen anayasamızın 50’nci maddesi “Kimse, yaşına cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz” hükmünü beyan etmiştir.

Yılda 1400 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor!
Türkiye, iş kazaları sayısında dünya ve AB ülkeleri içerisinde ön sıralarda yer alıyor. Türkiye bu doğrultuda mevzuatsal her türlü yeniliği getirse de denetlemede meydana gelen eksiklikler sebebiyle ölümlü vakalarda hali hazırda düşüş yaşanmadığı görülüyor. Bu hususta Çalışma Bakanlığımızın yıl içerisinde hatrı sayılır birçok proje ve çalışmalar imza atması, iş sağlığı ve güvenliği bilimini sürekli gündemde tutmaya çalışması da milletimizin güvenlik kültürü anlayışına çarpmıştır. Çalışma Bakanlığı İSG Meclisi raporlarına göre 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarına istinaden geçirilen iş kazaları sonucunda ölümlü vaka sayısı sırası şu şekilde açıklanmıştır. 1700, 744, 1235 ve 1886 kişi. Dört yılın ortalamasına baktığımızda yılda 1400 kişi iş kazaları sonucu hayatını kaybediyor.

kamu-sektoru-is-sagligi-ve-guvenligine-ne-kadar-hazir-2.jpg


Kayıt dışı istihdam nedeniyle ölüm verisi belli değil!
Türkiye’de meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıkları sayısının net olarak tespit edilememesi, devletin kurumlarının açıkladığı rakamların birbiri ile uyum göstermemesinin en önemli sebeplerinden birisi de kayıt dışı istihdamdır. 2013 yılı SGK verilerine göre geçirilen iş kazası sayısı 190 bin iken TUİK’in aynı yıl için açıkladığı verilerde sayının 706 bin civarında olduğu görülmektedir.

Bu durumda ülkemizdeki kayıt dişi istihdam ve sonucunda yaşanan takibat, problemin bir kez daha gün yüzüne çıkardığının göstergesidir.

Kamu için ertelenen İSG kanunundaki 6. ve 7. maddeler ne?
Ertelen Kanunun 6’ncı maddesi İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerini de belirleyen kısmıdır. Bu hükümde kanun işverene, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirecek personeli ilk başta kendi kurumu içerisinde, daha sonra başka kurum ve kuruluşlardan 80 saati aşmayacak şekilde son olarak da dışarıdan hizmet alımı şeklinde yerine getirmesini ifade etmektedir.

Kısacası bu madde ile ertelenen husus kamu kurum ve kuruluşlarında ve yasanın geçiş sürecinde belirlediği diğer çalışma alanlarında İSG profesyonellerinin görevlendirme süreçleridir. Görevlendirmelerde dikkat edilecek hususu yine kanun belirlemiş; 4857 sayılı kanunun 81. Maddesi kapsamında çalışan işçiler kapsam dışında tutulmuştur. Şayet bir kamu kurumunda çalışan işçi (4c-4d gibi) var ise işveren İSG hizmetlerini vermekle yükümlüdür.

Ertelenen kanunun 7’inci maddesinde ise İSG hizmetlerinin desteklenmesi hususu baz alınmıştır. Bu hükümde çalışan sayısı ve tehlike sınıfına istinaden işletmelerin devletin sağladığı faydalardan nasıl yararlanması gerekliliği, gider ve masrafların hangi kalemden ve nasıl karşılanacağı, işletmelerin taşıması gereken şartların neler olduğu gibi hususlar üzerinde durulmuştur.

Yazımızın başında da bahsettiğimiz üzere İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda ertelemeye gidilen iki madde yukarıda açıklanmış, diğer tüm maddeler hali hazırda yürürlüktedir.

kamu-sektoru-is-sagligi-ve-guvenligine-ne-kadar-hazir-5.jpg


Kamu kurumlarının şimdiye kadar yapması gereken işlemler neler?
1– Risk analizleri,

2- Acil eylem planları,

3- Sağlık gözetimleri,

4- İSG eğitimleri,

5- Çalışan temsilcisi seçimleri,

6- İş kazası ve meslek hastalıkları bildirimleri,

7- İş güvenliği prosedürleri,

8- Tehlike sınıfının belirlenmesi,

9- Alt işveren işletmeler ile koordinasyon toplantıları,

11- Mesleki eğitim zorunluluğu olan personelini belirleme işlemleri,

12- Ölçüm ve analiz işlemlerini saptanması gibi işlemleri kamu kurum ve kuruluşlarını ilgilendiren önemli başlıklardır.

Kamu için en önemli maddelerden biri kanunun 8’nci maddesi
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 8’nci maddesi kamuda görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin istihdamı, çalışma süreleri, çalışma koşulları, kısmen özlük hakları, ücret ve diğer başlıkları içermektedir.

8’nci maddede yaşanması ihtimalinde olan problem nedir?
Kanunun 8’nci maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilen kişi yaptığı asıl işin yanı sıra 80 saat görevlendirilmesi yapılabilir hususu dikkat çekmektedir. Yapılan görevlendirme sebebiyle kişiye memuriyet katsayısının %200 ile çarpımı sonucunda ek gelir de sağlanacağı ifade edilmiştir. Bu durum özelikle Çalışan sayısı ve tehlike sınıfı bakımında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında ayrılan Karayolları, Bayındırlık, Sağlık ve Eğitim sektörlerinde görevlendirilmesi yapılacak İSG personelini mağdur edecektir şöyle ki:

Bir hastane düşünün çalışan sayısı 1300 olsun (memur) tehlike sınıfı çok tehlikeli…

Görevlendirilmesi gereken İSG profesyonelleri her 750 kişi için tam zamanlı işyeri hekimi ve her 250 kişi için görevlendirilmesi gereken iş güvenliği uzmanıdır. İşyeri hekimi için asıl işin acil hekimi, iş güvenliği uzmanı içinde sağlık memuru (makine müh, biyolog) olduğunu düşündüğümüzde nöbet usulüne göre çalışan her iki kişinin aylık çalışma saatinin yanı sıra hangi zaman diliminde 80 saat görevlendirilerek çalışma yapması gerekliliği tartışmaya açıktır. Aynı durum mesai usulüne göre çalışan kişiler içinde geçerlidir. Kamuda yer alan asıl iş mevzuunun acilen çözülmesi gerekmekte, aksi takdirde muhasebe birimlerinin kişilere ücret ödeme noktasında söyleyecekleri ifadeler Türkiye’nin her yerinde aynı olacaktır.

Bu durum kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilmesi yapılan personele ücret ödenmemesine yol açmış daha sonraki süreçte yaşanan mahkeme davalarında geçmişe dönük tazminat davaları kişilerce açılmış ve mahkemeler kamu kurumlarını tazminat ödemeye mahkum kılmıştır. (Samsun 1. İdari Mahkemesi 2014/646 E sayılı Dosya)

Sonuç:

1- Ülkemizde İSG kültürünün ve bilimin yeterince oluşmaması meselenin tarafları olan devlet, işveren ve çalışanda İSG kültürünün oturmamış olması.

2- Hali hazırda kamu sektörü 6331 sayılı kanun ve alt yönetmelikleri hususunda yeterli bilgiye sahip değildir.

3- Kanunun ilgili maddelerinde ertelemeye gidilmesi kafa karışıklığını da beraberinde getirmiştir.

4- Kamuda görevlendirilecek hekim ve uzman sayısının yeterli düzeyde değildir.

5- Kamunun hizmet alımı yöntemiyle çalıştığı alt işverenlerin birçoğu da sorumluluklarını yerine getirmemektedir.

6- Kamuda meydana gelen iş kazalarının bildirimleri hususunda yaşanan birçok problem bulunmaktadır.

7- Kamuda staj yapan öğrencilerin kanun kapsamında değerlendirilmesi gerekliliği bilinmekte fakat uygulamada birçok problem ile karşılaşılmaktadır.

8- Kamuda yer alan kuruluşların NACE kodu tanımlamalarının yapılmamış olması.

9- Kamuda yapılan görevlendirmelerde İSG profesyonellerine ödenek ücret hususunda bir birlikteliğin oluşmaması.

10- Kamu kurum ve kuruluşlarında işveren makamının kim tarafından temsil edildiğinin tam olarak bilinmemesi.

Kaynak: Doi: 10,17932/IAUD.m.13091352.2016.8/29.167-194 (B. DEMİR, N. DEMİR)
 
Üst