• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Yüksek gerilim şalt sahası ve enerji iletim hatlarında iş güvenliği

Onur Umur

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Nisan 2014
Sertifika
B Sınıfı
Firma
TEİAŞ
Değerli arkadaşlar, yüksek gerilim tesislerinde yapılan çalışmalarda İş güvenliği konusu, tehlikeyi kaynağında yok etmekle birebir ilintili olup konu ile ilgili çok fazla doyurucu döküman bulunmamaktadır. Zira konu önemli ölçüde Yüksek gerilim sitemleri ve teçhizatları ile ilgili bilgi gerektirmektedir. Teçhizatı bilip ne yapacağız derseniz, elektrik ile ilgili iş güvenliğine el fatiha demelisiniz. Çünkü bilinen önlemlerin yanında (orayı burayı topraklamak) teçhizatı tanımalıyız ki patlamasın, elektrik kaçak akımı oluşturmasın, yangın çıkmasın hatta ve hatta kafamıza düşmesin.

Şimdi İzolatörler ile başlıyoruz. Elektrik akımını genel olarak iletmeyen yada çok az ileten maddelere yalıtkan denir. Canlı elektrik devresini taşıyan ve üzerinden akım geçen bölümü birbirinden ayıran düzeneklere izolatör denir. Buna göre izolatörler taşıyıcı sistem ile iletken kısım arasında yer alırlar diyebiliriz. İzolatörler aynı zamanda Elektrik akımından canlıları korumak ve akım taşıyan iletkenlerin birbirleriyle ve toprak ile temasını önlemek için de kullanılırlar. (Cam, porselen, plastik, kağıt, ipek, pamuk katı yalıtkan, saf su, trafo yağı sıvı yalıtkan, hava, azot, SF6 ve karbondioksit ise gaz yalıtkandır.)

Pek çok izolatör tipleri vardır. Ama OSB’lerin ve fabrikaların dağıtım hatlarında kullanılanlar daha çok kep ve pin tipidir. Taşıyıcı direkler üzerine konan bu izolatörlerin üzerine elektrik YG veya AG teli bağlanır. Bağlama için sıkı bağ, gevşek bağ gibi yöntemler kullanılır. Bu izolatörlere düşey mekanik kuvvet etkir. (devam edecek). Düşey mekanik kuvvete EKAT Yönetmeliğinde bası, yatay kuvvete çeki veya gergi yükü denir. Durdurucu direklerde genelde zincir izolatör takımı bağlanır ve iletkeni gergi durumunda tutar (izolatöre eksenine paralel yatay kuvvet etkir)Bu noktalar aynı zamanda ek noktaları olup telin en fazla kopma ihtimali olan yerler (taşıyıcılar arasında başka bir ek yoksa) burasıdır.

Bunun dışında trafo binalarında binaya ve trafolara giren izolatörler mesnet tipidir. Ancak trafolara girenlere buşing denir. Mesnet tipi iletkeni içinden geçiren izolatör tipidir. İzolatörlerin izolasynlarını korumaları gerekir, eğer bu özelliklerini kaybederlerse, kendileri patlayabilir veya korudukları trafo patlayabilir, iletken kopabilir. Bu parçalar insanların üzerine düşebilir ve öldürebilir.

İzolasyonu bozan etkenler kabaca:
Sıcaklık
Rutubet ve nem
Aşırı gerilim
Dış etkenler(
kırılma,ezilme,eskime) dir

Sıcaklığın tek başına kayda değer bir etkisi normal şartlarda olmaz, ama buz yükü oluşturacak kadar sıcaklık düşerse yalıtkanlık da çok düşer. Böyle bir durumda krepaj mesafesi dediğimiz izolatör üzerindeki minimum kaçak yolu uzun oldukça izolatör üzerinde kaçak akım oluşma ihtimali azalacaktır. Ama masraf artacaktır.

Rutubet ve nem özellikle toz ve psilik ile birleşince çok büyük arızalara neden olmaktadır. Rutubet izolasyonu bozmakta, rutubetle birleşen tozlar ise izolasyon bozulmasını kat be kat artırmaktadır. Diyebiliriz ki rutubet tek başına toz pislik olmazsa zor arıza yaptırır. Bu açıdan izolatörler için en ucuz ve en mühim bakım pis olup olmadıklarının kontrol edilmesidir. Ara ara zaman varsa uygun çözeltiye bandırılmış bir bez ile silinebileceği gibi, zaman sıkıntısı varsa basınçı su ile kabaca da temizlenebilir. Ama burada da durdurucu direğin izolatörlerinin daha öncelikli olduğunu unutmamak lazım. Zira bu direkler üzerindeki arızalarda hem arızayı giderme süresi uzamakta hem de olası sonuçlar daha riskli olmaktadır (iletken fırlaması, tamir aşamasında tel çekimi vb.)

Aşırı gerilim izolasyonu bozabilmektedir. Buna karşı çeşitli önlemler mevcuttur. En önemli tedbir trafo girişlerine parafudr korumasıdır. Bu tedbir aynı zamanda ilgili hattı da yakınlığı oranında koruyacaktır.Bu durumda parafudrların da periyodik testi ve kontrolu gerekecektir.

Biz kurum olarak enerji iletim hatlarını (154 ve 380 kV) ark boynuzları ve korona halkaları ile de korumaktayız. Bu izolatör zincirini korur. şöyle ki aşırı gerilim oluştuğunda izolatörlerin üzerinde de kir yoksa ama hava şarjlı ise izolatörler içten elektriksel olarak delinebilir. (devamı gelecektir)
Ama bu sistem 154 kV dışında pek kullanılmaz. Fakat 34,5 kV / 400 V dağıtım trafolarında 34,5 kv buşinglerin (trafo mesnet izolatörü ve geçiş iletkeni) yanında ark boynuzu bulunur. Bunun amacı parafudr çalışmıyorsa, aşırı gerilimin ark boynuzu üzerinden tanka atlamasını sağlayıp buşinglerin hasarlanmasını önlemektir.

Şu ana kadar porselen ve cam izolatörleri anlattık Bu izolatörler aynı zmanda dış etkiler karşısında kırılabilmekte, çatlayabilmektedir. porselen izolatörler için çatlak çok büyük değilse müdahele edilmez (örneğin bir pedigot = 1 diş kırıldıysa önemsenmez) Ama fazlası var ise derhal bakım yapıp izolatör değiştirmek gerekir. Cam izolatörlerde iser kırılma olduğunda kırık daha çabuk yürüdüğü için izolatörün tamamen yenilenmesi gerekmektedir. Ayrıca cam izolatörler aşırı gerilime maruz kaldıklarında içten delinirlerse patlarlar, bu açıdan cam izolatörün kullanılır durumda olup olmadığını anlamak çok kolaydır.

Saydığımız diğer yalıtkanlardan kağıt ve yağ trafolarda kullanılmaktadır. kağıt sıcaklığın 100 dereceyi geçmesi ile çok bozulmakta ama yüksek sıcaklıklarda uzun süre çalışmaya maruz kalması durumunda ayrıca eskimektedir. Kağıt trafo sargı spirlerinin birbirlerine temas edip kısa devre oluşmasını engellemektedir. Ancak trafo yağında bozulmalar olması, trafoda aşırı ısınması, aşırı gerilimden dolayı trafo içinde kısmi deşarj oluşması, ve dağıtım hatlarından gelen kısa devre akımları vb.. sebebiyle kağıt izolasyon bozulur.

Trafo yağı ise trafo tankı ile trafo sargılarını ve demir nüveyi birbirinden üzole eden başlıca maddedir. Kuru tip olmayan her trafoda izolasyon yağ ile sağlanır. Yağın nem ve kir alması durumunda izolasyon çok çok düşebilir. Ayrıca kağıt izolasyon ve sargılarda oluşan aşırı ısınmalardan doalyı yağ içinde gaz ve kimyasal madde oluşumu gözlenebilir. Kağıt izolasyonunu bozan her etmen yağ izolasyonunu da bozmaktadır. Yağ izolasyonunun bozulup bozulmadığı bir takım testlerle anlaşılabilir.

Bu testler kimyasal analizler oalbileceği, gibi elektriksel testler ile de trafonun durumu anlaşılabilir. Yalnız test aşamasında maliyetin artmaması için ben ilk etapta her yıl içinyalnızca yanıcı gazlar ile ilgili analiz ve her üç yılda bir yalıtım düzeneği üzerinde güç faktörü testini tavsiye ediyorum. 15 yılını geçen ya da sık sık arızaya maruz kalan trafolar için test sayısını artırmak da faydalı olacaktır. Ancak trafonun kataloğunda belirtilen bakım ve test periyotlarının incelenmesi ve mümkün olduğunca bu periyotlara uyulması gerekmektedir.

Bunun dışınada kesicilerde ve GİS sisteminde kullanılan SF6 gazı önemli bir yalıtkandır. 20kV üstü kesicilerde ağırlıklı olarak SF6 gazı kontak izolasyonu ve ark söndürme amaçlı kullanılmaktadır. "54 kV kesicilerde genelde kesici içindeki SF6 gaz basıncı bir gösterge vaaasıtasıyla gözlenebilmekte ama 34,5 kV kesicilerde gözlenememektedir. Trafo ve kesici bahsinde yapıalcak bakım onarımlara ayrıntılı olarak değinilecektir. Yüksek gerilim kablolarında iletkenile dış klıf arasında izolasyon XLPE adı verilen özel bir katı malzeme ile sağlanmaktadır. (Eskiden yağlı kablolar kullanılmaktaydı)

XLPE izolasyonunun zarar görmemesi için özellikle ek yapımına dikkat edilmeli, kablolar fabrikadan alım aşamasıdna testten geçirilmelidir. Kablo tesis edilirken dönemeçlerde burulma açısına dikkat edilmelidir.

TRANSFORMATÖR (TRAFO) İLE İLGİLİ BİLGİLER:
Alternatif elektrik akım ve geriliminin seviyesini yükselten veya alçaltan cihazlardır.Eğer trafonun girişinde akım düşük, gerilim yüksek ise çıkışında akım yüksek gerilim düşük olur..Çıkış gücü kayıplar hariç sabit kalır: P = Akım 1 x Gerilim 1 = Akım 2 x Gerilim 2

Trafolar kullanım amaçlarına göre çeşitli isimlerle anılırlar:

1- Güç trafoları : Enerji iletim hatlarından gelen enerjiyi dağıtım sistemine aktaran yüksek gerilimi(154 kV) orta gerilime (36 kV) çeviren trafolardır.

2- Dağıtım trafoları: Enerji dağıtım hatlarından gelen enerjiyi mahallelere, fabrikalara dağıtan trafolardır. Orta gerilimi (36 kV) alçak gerilime (380V) çevirir. Dağıtım trafoları da güç iletimi amacıyla kullanılır

3- Ototrafolar: Tek sargı üzerinden iki çıkış alınmasıyla üretilen trafolardır.. GEnelde iletim sisteminde yüksek gerilimi (154 kV) çok yüksek gerilime (380 kV) çevirmek için kullanılır . Bu trafolar da güç iletimi sağlarlar


4- Ölçü trafoları:

a) Akım trafoları:
ilgili enerji iletim hattına seri bağlanarak çıkış akım seviyesini düşüren cihazlardır. Çok düşük güç harcarlar. Akım Ölçme amaçlı kullanılır

b) Gerilim Trafoları: ilgili enerji iletim hattına paralel bağlanarak çıkış gerilim seviyesini düşüren cihazlardır. Çok düşük güç harcarlar. Gerilim Ölçme amaçlı kullanılır.

5- Güvenlik trafoları: Alçak gerilim sisteminde kullanılırlar. Nemli ortamlarda giriş hattı ile çıkışı izole ederek iş güvenliğine katkı sağlar elektrik çarpılması üçöriskini azaltırlar:

6- Küçük güç trafoları: Ev aletleri , beyaz eşyalar ve bilgisayarlarda bulunan gerilim ve akım dönüştürücüleridir. Cihazların güvenli gerilim seviyesinde çalışması için kullanılır.220 V alçak gerilimi 50 V un altına düşürerek insanların olası elektrik kaçağı durumunda hayati tehlikeden uzak durmasını sağlarlar

Güç trafosu nelerden oluşur, nasıl üretilir?

Güç trafolarının (dağıtım ve oto trafolar dahil) temel 2 kısmı aktif kısım (çekirdek ve sargılar) ve trafo tankıdır (pasif kısım). Trafo tankı kabaca trafonun kasası olup aktif kısmın korunmasını sağlar. Trafo çekirdeği trafonun demir nüvesidir. Primer taraftaki Elektrik enerjisi demir nüve üzerinde manyetik akı oluşmasını sağlar, bu manyetik akı sayesinde sekonder tarafta değişik seviyede gerilim ve akım endüklenir..Primer ve sekonder tarafında oluşan gerilim sarım sayısıyla doğru orantılıdır: V1 / n1 = V2 / n2 (V: Gerilimn: Sarım sayısı)

Trafo çekirdeği yani demir nüvesi kapalı bir manyetik devredir. Ancak çekirdek ard arda dizilmiş lamine edilmiş sacların birbiriyle bitiştirilmesiyle oluşur..Tek parça olmamasının sebebi fuko kayıplarını ve girdap akımlarını azaltmaktır. Bu saç parçalar keskin olduğu için ilgili atölyedeki işçilerin elleri kesilebilir, önlem alınmalıdır.

Demir çekirdek tankın üzerindeki izoleli takozlara oturtulur..Ama öncesinde çekirdek primer ve sekonder sargılarıyla sarılır: Akım seviyesi düşük olan tarafın (primer) sarım sayısı çok ama sargıların kalınlığı ince olur..Gerilim seviyesi düşük olan tarafın akım seviyesi yüksek olduğu için sargıları daha kalın ama sarım sayısı daha azdır...Sarım oranı primer ile sekonder arasındaki sargı sayısı oranı olup gerilim oranıyla aynıdır. Sargılar arası kısa devre oluşmaması için sargılar izole kağıt parçalarıyla sarılır...Sargılarda yüksek gerilim olduğundan tanka kaçak akım oluşmaması için trafolar yağla doldurulur..AKtif kısım ile tank arasında yağ böylece hem elektriksel izolasyonu hem de soğutmayı sağlar. Baı dağıtım trafolarında (kuru tip trafolar) yağ kullanılmamaktadır. İzolasyon hava ile sağlanmaktadır.

Sargıların uclarının çıkışları da buşing adlı parçalarla sağlanır. Buşingler tank ile iletkeni izole eder iletkeni trafonun dışına taşırlar..

Trafo fabrikalarında yağ dolumu da yapıldığı için bu tip yerlerde kimyasal riskler ve yangın riskleri oluşmaktadır, kanser riski de çok az da olsa oluşabilir.

Trafo sarım atölyelerinde çalışan sürekli aynı işleri yapan çalışanlarda ergonomik riskler oluşabilir..

Trafo fabrikaları test atölyelerinde çok yüksek gerilim uygulandığından buradaki bağlantılara topraklamalara ve topraklama iletkenini taşıyan stankların izole olduğuna dikkat etmek gerekir. Her ekipmanın periyodik test ve bakımı gerekmektedir. Stankalar ömürleri dolunca kullanılmamalıdır.

Bunun dışında güç trafoları üzerinde bucholz rölesi, sıcaklık göstergeleri, fanlar,radyatörler, kumanda panosu, kademe şalteri bulunur. Dağıtım trafolarında genelde bucholz rölesi, kumanda panosu, fanlar ve sıcaklık göstergeleri bulunmaz.

Kademe şalteri: Trafonn sarım oranını yani geirlim oranını küçük düzeylerde değiştiren şalterlerdir. Bu sayede güç trafoları geniş bir gerilim aralığında çalışabilmektedir. Çıkış gerilim yaklaşık sabit tutulabilmektedir. Dağıtım trafolarında yüksüz kademe değiştirici vardır.

Fanlar trafo yağını soğutmaya yarar. Bucholz rölesi trafo içinde gaz oluşumu arttığında çalışarak trafonun giriş ve çıkış kesicilerini açtırarak trafoyu koruyan röledir. Dağıtım trafolarında genelde bulunmaz ama bulunması durumunda pek çok patlamayı tehlikeli kazayı önleyebilecektir. Fakat maliyet açısından sorun yaratacaktır. Bu nedenle trafo izleme sistemi bucholz rölesine destek veya alternatif oalrak düşünülebiilr. Trafo izleme testiyle bazı testleri yapmaya gerek kalmayabilecek ve trafonun arızalanıp arızalanmayacağı önceden görülebilecektir.

Güç trafolarında oluşabilecek Arızalar:
Güç trafoları her ne kadar sanayide trafoların çok azını oluştursa da pek çok çeşit arıza gösterebilirler. Ancak güç trafoları çok sayıda harici ve zati koruma sistemiyle donatıldığı için patlamayacaktır. Lakin bucholz rölesinin çalışmaması nedeniyle yangın çıkma ihtimali az da olsa vardır. Daha önceden saydığımız yağ ve kağıt yalıtımının yanında 154 kV buşinglerin C2 dediğimiz bölümlerinin ve trafo çekirdeğinin topraklanması arızaların önlenmesinde büyük önlem taşır. Tabii ki bizim (TEİAŞ) trafolar dağıtım hattı arızalarına maruz kaldığı için daha çabuk eskimektedir. Ancak Enerji Santralleri İşleten firmaların da pek çok noktaya dikkat etmesi gerekecektir. Dağıtım trafolarında ise buşing yerine mesnet izolatörü kullanıldığı için C2 topraklaması diye bir şey yoktur. Ancak bu trafolarda da çekirdeğin topraklanması önemlidir.

Gerek dağıtım trafoları, gerekse güç trafolarında yağ kaçağı sık görülen bir durumdur. Ayrıca, yağ kaçağı çevre kirliliği demektir. Bundan dolayı trafoların yanına uygun ölçülerde yağ çukuru yapılmaktadır. Dağıtım trafoları için uygun ebatlar EKAT yönetmeliğinde belirtilmiştir. Ayrıca yaşlanmış bozuk yağları herhalde kanalizasyona dökmemeniz gerektiğini vurgulamalıyız. 1 sınıf yaşlanan yağlar yağ tasfiye cihazı ile geri kazanılabilirken, 2. ve 3. derece yaşlanan yağlar atık yağ olup, yetkili firmalar tarafından başka amaçlarda kullanılmak üzere geri dönüştürülmektedir veya bertaraf edilmektedir.

Ancak trafoların zati ve dahili korumalarının görmeyeceği arıza, aşırı gerilim arızası olup parafudrların sağlık sıhhatinin kontrolu bu açıdan çok önemlidir. Parafudrlar değişken dirençler olup gerilim değeri sınır değerimizi aştığında yalıtkan olan parafudr iletken hale geçip hattaki aşırı yükü toprağa boşaltır.Bu anda parafudr iletken gibi davranır kısa devredir. Ancak aşırı gerilmi oluşmadığı durumda ve gerilimi yeterli seviyeye düşürdükten sonra bir yalıtkan gibi davranır.

Özellikle trafoları koruyan parafudrların 3 yılda bir periyodik testlerinin yapılması çok faydalı olacaktır. Bu testlerde parafudrun izolasyon seviyesi ölçülmelidir. Bunun yanında topraklama direncinin düşük tutulması çok çok önemlidir. Topraklamanın iyi olması deşarj süresini kısaltacağından parafudrun patlamasını önleyecektir. Ayrıca 154 kV ve üst gerilim seviyesinde parafudrlarda sayaç bulunmaktadır. Eğer sayaç akım kaynaklı ise sayaç direnci sıfır olmalıdır. Dağıtım trafoları için parafudr sayacı kullanılmaz. Ama sayacı olan 36 kV parafudr bulduysanız hiç beklemeyin alın derim. Bu sayede parafudrun çalışıp çalışmadığı anlaşılabilmektedir.

Güç trafolarının nötr kısmına bağlanan nötr dirençleri, nötr direnci akım ve gerilim trafoları ile ilgili de söylenecek çok şey var, ancak bunlardan daha öncelikli konuları işleyelim.

ENERJİ DAĞITIMINDA KULLANILAN HAVAİ HAT DİREKLERİ
Elektrik Enerjisi Dağıtımı Orta Gerilim (1-50 kV arası Yüksek gerilim) ve alçak gerilim kademelerinde yapılmaktadır. Ülkemizde orta gerilim olarak 6,10, 15.8, 20, 31.5, 33.6, 34.5 kV gerilimler uygulanmaktadır. Alçak gerilim olarak ise fazlar arası 380 V luk gerilimle nakil yapılmaktadır. Ancak yeni yapılan dağıttım tesislerinde 33,6 kV temel alınmakta olup diğer gerilimlerin payı azalmaktadır. Zaten 30-36 kV arası kullanılan gerilimlerde hemen hemen aynı izolasyon seviyelerine sahip izolatörler kullanılmaktadır.

Orta gerilim ile yapılan dağıtımda beton, ağaç ve demir direkler kullanılmaktadır. Bunlardan ağaç direklerin tesis maliyeti ucuz ama işletme ömrü ve işletme güvenliği sınırlıdır. Demir direklerin ise tesis maliyeti yüksek ama işletme ömrü ve işletme kolaylığı çok daha iyidir. Beton direkler, ise bu iki türün arasındadır diyebiliriz.

34,5 kV gerilimle elektrik enerjisi dağıtımında kullanılan direklerde şunlara dikkat edilmelidir:
*Seçilen direk tipinin tepe kuvvetinin direğin maruz kalacağı en büyük yatay ve düşey kuvvetlerin bileşiminden daha büyük seçilmelidir(seçim esnasında emniyet katsayısı uygulanması)
*Direk tepe noktasında oluşacak en büyük kuvvetin hesabında buz yükü ve rüzgar yükünün dikkate alınması, mevcut coğrafi bölgenin şartlarına uygun buz ve rüzgar yükü seçilmelidir
*Bulunduğu coğrafi bölgeye göre çok yüksek konumda olan yerler için bir üst buz yükü seviyesi seçilmelidir.
*Eğer direğin dikileceği zemin çok yumuşaksa zemin kuvvetlendirilmeli, dökülecek betonlar için kalite testi yapılmalıdır.
*Direk temel projelerine çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Mukavemetin güçlü olması açısından temel taban alanının yüzey alanından büyük olmasına dikat edilmeli, taşeronlar tarafından saksı şeklinde yapılan temel kazılarına müdahele edilmelidir. Bu aşamada fazladan dolgu malzemenin temele atılması ve beton oranının bu şekilde azaltılması önlenmelidir.
*15 dereceden büyük açıyla some alan direklerde durdurucu tipi direk seçilmelidir. Maliyet sorun olursa 30 dereceye kadar köşede taşıyıcı direkler de iş görebilir.
*Ortalama 5 direkte bir durdurucu direk seçilmesi işletme ve arıza onarımı açısından çok fayda sağlayacaktır.
*Bununla birlikte vadi atlamalarda kuvvetli durdurucular (zaviye, nihayet vb..) kullanılmalıdır.
*Yol atlamalarda gergi veya askı takımı kullanılıyorsa bunlar çift gergi veya çift askı olmalıdır (ki iletkenin yola düşme olasılığı azalsın)

Enerji nakil hatlarının periyodik bakımı çok önemlidir.
Bu bakımlarda dikkat edilecek hususlar şunlardır:
*Hatta yaklaşım mesafelerini ihlal eden herhangi bir yapı veya ağaç var mı?
*AG direklerde işletme topraklaması uygun mesafede mi? Mevcut topraklamaların direnci kaçtır?
(Uygun mesafe gerilim düşümü hesabıyla tespit edilir) İşletme topraklaması galvaniz boru içine alınmış mı?
*AG veya OG direklerde koruma topraklaması sağlam mı? Toprak geçiş ve irtibat dirençleri düşük mü?
Koruma topraklaması uygun iletkenle çekilmiş mi? (Örneğin 20 mm'lik galvaniz çelik şerit)
*İzolatörler de kırık var mı?
*Tellerde yaralanma, lif açıklığı var mı?
*Demir direklerin ayaklarında toprak birikmiş mi? Toprak birikmiş ise direk ayağı açılır ve paslanan kısım önce zımparalanır, sonra ziftlenir sonra boyanır.
*Demir direklerin cıvatalarının çıkıp çıkmadığı 5 yılda bir kontrol edilir (revizyon) Her yıl direğin ayaklarına vurularak direkten çıkan sesin dinlenmesi ve tiz ses gelirse bunun cıvata çıkması olarak yorumlanması kolaylık sağlayacaktır.
*Demir direklerde Eğilen bükülen profil varsa ya profilin değişmesi yada direğin değişmesi gerekecektir. Ama bu riskli bir çalışma olduğundan telleri kaldırıp elektriği kesmek gerekebilecektir.
*Ağaç ve beton direklerin eğilip eğilmediği de önemlidir. Beton direklerde eğer tepe kısmında bir kopma varsa bu direğin gelen kuvvete dayanamadığını ama temelin dayandığını gösterir. Eğer direk tamamen eğilmişse bu durumda temel de zayıf yapılmış demektir.
*ağaç direklerin toprakla temas ettikleri bölümün çürüyüp çürümediğine bakılır.
*Ölüm tehlike levhalarının direkte asılı olup olmadığına bakılır. (Biliyoruz ki ölümlü iş kazasında savcının ilk bakacağı şey budur)
Bunun dışında TOPRAKLAMALARDA şu hususlara dikkat edilir:

İç tesisat topraklama direnç hesaplarında tehlikeli gerilim olarak 50 V kullanılmalıdır. Genel olarak işletme topraklaması en fazla 5Ω , koruma topraklaması 10Ω olmalıdır. (Ancak sıfırlama yöntemi kullanılıyorsa işletme topraklaması direnci daha da düşürülmelidir(2 ohm))

Topraklama iletkeni ve topraklayıcının yüzeyden en az 0,5 metre derinliğe gömülmesine dikkat edilmelidir

2 topraklayıcı arası mesafe topraklayıcı boyunun en az iki katı olmalıdır

Koruma topraklaması ve parafudr topraklaması direkten 4’er metre uzakta (kazık boyunun iki katı) zıt yönde olmalıdır

İşletme topraklaması diğer topraklamalara en az 20 metre uzaklıkta olmalıdır.İşletme topraklaması trafo direğinden sonraki ilk direkte yapılır.

HAVAİ HAT ŞEBEKESİ TOPRAKLAMALARINDA İSE:
İşletme ve koruma topraklamalarının mümkün olduğunca hat altına gelmemesine dikkat edilmelidir
İşletme topraklama iletkenleri arıza dışında da gerilim altında olabileceğinden izoleli kablo olarak tesis edilmelidir.
İşletme topraklayıcısı olarak 2m. Boyunda NPL 65x65x7 galvanizli profil kullanılması uygundur
Topraklama kablosunun dış etkenlerden korunması için; kablo direk temel seviyesinden itibaren 2 m yüksekliğine kadar boru içerisine alınmalıdır
Direnç değerinin istenilen değere düşmemesi durumunda paralel topraklayıcılar sisteme ilave edilerek direncin olması gereken değere düşmesi sağlanacaktır.

DİREK TİPİ DAĞITIM TRAFOSUNUN SERVİS HARİCİ EDİLMESİ SIRASINDA İZLENECEK MANEVRA SIRASI
Gerek bu işlemde, gerekse kopan ietkenlerin tamiri gibi bakım çalışmalarında gerelim dedektörü ile hatta enerji olup olmadığı kontrol edilmeli, gerilim olmadığı görülse bile stankalı topraklama yapılmalıdır. Mahalli topraklama maşalı topraklama pabuçlarıyla yapılmamalıdır. Peki neden?

1- Enerji kesilmemiş olabilir (Yanlış fiderin enerjisi kesilmiş olabilir)
2-Gerilm dedektörü bozulmuş olabilir. Gerlim bu nedenle olabilir
3- Gerilim olmasa bile telde endüksiyon(statik elektrik yükü) olabilir.

AYIRICILAR
Ayırıcılar (eski adıyla seksiyonerler) enerjili bir hatta enerjiyi (yani gerilimi) ortadan kaldırmak için kullanılırlar. Ayırıcılar akım akmadığı zamanlar kullanılabilir. Akım akarken ayırııcılar açılıp kapanırsa ark meydana gelir. Ark dediğimiz elektrik şelalesi gözle görünür ve gitgide büyür. Eğer büyüme yönü size doğru olursa Allah rahmet eylesin.

Bunun dışında köy hatları gibi düşük yüklü hatlarda az bir akım geçtiği için ayırıcılar yük altında da açılabilir, ancak bu durumda çok hızlı açıp kapamak ve yükün de 10A den az olmasına dikkat etmek gerekir. 10 Amper değeri havanın şarjlı olup olmamasıına göre değişecektir. (şarjlı havalarda yük altında açmak daha riskli olacaktır). Ayrıcılar yüksek gerilimin her seviyesinde kullanılır. Alçak geriliminde kullanılan ayırıcılar bildiğimiz evde kullanılan anahtarlardır diyebiliriz.

Yüksek gerilim ayırıcıları ile manevra yaparken şu hususlara dikkat edilmelidir:
Manevra yapılacaksa hat yüksüz olmalıdır (devreden akım geçmemeli)
Arkın biran önce sönmesi için ayırıcı tek hamlede açılmalıdır
Ayırıcı kontakları açıldıktan sonra gözle kontrol edilmelidir
Çalışma yapılacaksa gerekli uyarılar yapılıp güvenlik kartları asılmalıdır
Tüm bu işlemler yapılırken iş güvenliği kurallarına uyulmalı ve kişisel koruyucu donanımlar kullanılmalıdır.

Ayrıcılarda şu sorunlar yaşanabilir:
Mesnet izolatörü kırık veya çatlak olabilir
İtici kollar kırık olabilir
Sabit veya hareketli kolların ayarı bozuk olabilir
Kontaklar deforme olmuş olabilir
Mekanizma arızalı olabilir
Kilitleme tertibatı arızalı olabilir (Ayırıcılar bir kesiciyle birlikte çalışıyorsa yani fider düzeneği varsa)

Bu sorunları çözmek için periyodik bakımlar yapılmalıdır. Özellikle şalt sahalarındaki fiderlerde kilitleme tertibatlarının düzgün çalışması iş güvenliği açısından çok önem taşır. Ancak manevra yapan kişi kilitlemenin bozuk olabileceğini düşünerek, doğru ayırıcıyı açıp açmadığına bakmalıdır. pek çok iş kazası dalgınlıkla kesiicisi açılmamış ayırıcının açılmasından meydana gelir.

KESİCİ VARSA ÖNCE KESİCİ SONRA AYIRICI AÇILMALI, ENERJİ VERİRKEN DE TAM TERSİNE ÖNCE AYIRICI KAPANMALI SONRA KESİCİ KAPANMALIDIR! TRAFO GİRİŞ AYIRICILARI DA TRAFONUN AG ÇIKIŞINDA BULUNAN TERMİK MANYETİK ŞALTERİN AÇILMASINDAN SONRA AÇILMALI, ANCAK TRAFO DEVREYE GİRMEDEN ÖNCE İSE YİNE ÖNCE AYIRICILAR KAPATILMALI SONRA AYRIICILAR KAPATILMALIDIR. ÖZETLE AYIRICILARDA ANCAK İLGİLİ OLDUKLARI KESİCİ VEYA TERMİK MANYETİK ŞALTER AÇIKKEN MANEVRA YAPILABİLİR!!!

Daha önce yaşadığımız bir ramak kala olayında, kilitleme tertibatının çalışmamasıyla yanlışlıkla yük altında ayırıcı açan bir arkadaşımız kafasındaki baretin arkı soğurması sayesinde hafif yanıkla kurtulmuştur. Eğer bu çalışan elektrikçi bareti takmasaydı yanarak ölecekti. Ancak elektrikçi baretinin tek başına yetmesi bu olayda tamamen bir şanstır. Böyle bir hadiseden kurtulabilmek için elektrikçi baretinin yanında arka dayanıklı baret vizörü de gerekmektedir. Hatta büttün vücudu saran koruyucu elektrikçi giysisi korunmayı garanti altına alacaktır.


Bunun dışında eğer ilgili kesici açılmışsa da ilgili ölçü aleti kontrol edilmeli ve akım akmadığı görülmelidir. Velev ki kesicinin bir kontağı arıza yapmış, açmamış olabilir, ölçü aleti ile kontrol bunun içindir. Ayrıca sesi artan bir cazırtı duyuluyorsa şalt sahası derhal terk edilmelidir. Siz ayırıcı manevrası için hazırlanırken kesicinin izolasyonu zayıflamış ve kaçak akım oluşmaya başlamış olabilir, bu durumda cızırtı sesi yükselecek ve bir kaç saniye sonra patlama olacaktır. Bütün bunlar olmadığında ayrıcı manevrasını yapabiliriz. Ancak manevra kolu kaçışa yakın olan tarafa tesis edilmelidir. Bunun yanında manevra yaparken mümkün olduğunca vücudumuz hücreden uzak tarafta olmalıdır ki, patlamalardan az etkilenebilelim.

Yine bu yöntemle bir kaza atlattık. Bir arkadaşımız ayırıcı manevrası yaparken kesicide kaçak olduğunu farkedemedi ve yük altında ayırıcı kapamış oldu. Bu esnada vücudu hücreyi tam karşılamadığı için ve gelen farklı seslerden bir patlamanın olacağını anlayarak manevra tamamlar tamamlanmaz vücudunun olduğu yönde kaçarak kurtuldu. Arkasından patlama oldu ve arkadaşımız holywood sahnelerini aratmayacak bir şekilde alev topundan kaçmayı başardı.

KESİCİLER:
Kısa adı ile kesici dedğimiz yüksek gerilim güç kesicileri, yüksek gerilim altında akan elektrik akımını kesmeye yarar. Yüksek gerilim altında akan yüksek akımı kesmek zordur. Zira ayırıcılarla bunu yapmayı denersek havada iyonlaşma meydana geleceği için ark dediğimiz hava üzerinden elektrik akımı akması olayı meydana gelecektir. Bu ise çok tehlikelidir. Zira ark sıcaklığı yaklaşık 3000 derede olup ark kontrol edilebilir bir şey değildir. Rastgele bir yöne doğru savrulabilir.

Kesicilerin akımı hızlı kesmesi için erkek ve dişi kontaklarınn birbirinden çok hızlı ayrılabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kesicilerin kontaklarını hızlı açmayı sağlayan düzenekler vardır ve buna göre kesiciler havalı, hidrolik ve yaylı kesiciler olarak üçe ayrılır. Havalı kesiciler kompresor aracılığıyla kontakları hareket etirir. Yaylı sistemde ise yay kurularak kesici açma ve kapaması yaylarda biriken enerji sayesinde hızlandırıır.

Kesici kontaklarının açılmasıyla birlikte aralarında izolasyon olması gerekir. İzolasyon maddesine göre de kesiciler şu şekilde sınıflandırılır:
Tam Yağlı kesiciler
Az YAğlı kesiciler
Vakumlu kesiciler
SF6 gazlı kesiciler
Havalı kesiciler

Yağlı ve az yağlı kesiciler patlamaya çok müsait ve patladıktan sonra da çevreye çok büyük zarar verdiğinden iş güvenliği açısından büyük risk taşımaktadır. Artık bu kesiciler üretilmemekte ancak yıllar yılı serviste kalanlar olmaktadır. Patlama ihtimalini artıran en önemli neden kesici açma kapama esnasında oluşan arkın zamanla yağın izolasyonunu bozması gaz ve yanıcı madde üretimine sebep olmasıdır. İzolasyon bozulduğunda ark sönmeyecek aşırı ısınmaya bağlı olarak patlama meydana gelecektir.

Kesicilerde en çok dikkat edilmesi gereken husus kontak geçiş direncinin düşük tutulmasıdır. Bundan dolayı kontak geçiş dirençlerinin yıllık periyotlarla ölçülmesi gerekir. Yüksek kontak geçiş dirençleri ısınmaya ve patlamaya sebep olacaktır. Ancak hangi kontak geçiş direncinin yüksek hangisinin düşük olduğu kesicinin akım kapasitesine ve üzerinden o an geçen akıma bağlı olarak değişecektir. Örneklemek gerekirse 1200 A'lik bir kesici için normal olan 200 mikro ohm luk bir kontak geçiş direncidir. Böyle bir kesiciden 600 A'den fazla bir akım geçtiğinde kontak geçiş dirençleri 500'ün üstüne çıkmaya başladıysa bakım yapmak, 1000 in üstüne çıkmaya başladıysa kesiciyi değiştirmek ilerde oluşacak patlamaları önleyecektir.

Kontak geçiş direnci mevzusu bütün tip kesicilerde önemlidir. Hatta "Elektrik kontağından yangın çıktı" haberleri aklıma geliyor da Alçak gerilim devre kesicileri yani termik manyetik şalterlerde bile önemli diyebiliriz. Ama AG şalterlerin kontak geçiş direncini ölçmek astarı yüzünden pahalıya gelebilir. Ancak avometreler ile Miliohm seviyesinde şalterlerin direncine de bakılabilir, herhangi bir değer göstermemesi gerekecektir.

Bunun yanında yaşadığımız bir iş kazasında yüksek gerilimde tersten besleme durumunda fazların karışmamasının ne denli önemli olduğunu anladık. UEDAŞ'ın bir çalışmasında biz kendi trafo merkezimizden kesicimizi açmıştık. Dağıtım hatları üzerinden aynı kesici başka bir hat üzerinden daha beslenmekte olup tersten enerji gelmektedir. UEDAŞ teknisyenleri faz sıralarını kontrol ederken tedbirsiz davranıp hızlıca fazları değiştirmiş, ve ardından alelacele kendi ayırıcılarını kapatmıştır. Trafo merkezimizdeki ayrıcının kapanmasıyla kesicinin aynı faza ait kontakalrında faz-nötr gerilimi oluşması gerekirken (20 kV) faz faz gerilimi (34,5 kV) oluşmuş ve bu aşırı gerilim kesiciyi zorlayarak patlamasına sebep olmuştur. Arkadaşımızın yüzü ve elleri yanmıştır. Normal şartlarda kesicinin faz faz gerilimine dayanması gerekse de kesici bu sınavdan geçememiştir. Bu kazanın İş güvenliği kanununun çıktığı gün meydana gelmesi de kazayı ilginçleştiren bir etken olmuştur.

Teçhizatları anlattıktan sonra toplu koruma önlemlerini anlatmakta fayda var. Evet teçhizatlar tehlike kaynaklarımız, bir şekilde üzerlerinde çalıştık tehlikelerini azalttık ama yeter mi yetmez:

Şalt sahalarında şu gibi başlıklar toplu koruma yöntemleri olarak alınabilir:

1-Kapalı şalt sahasının basınç pencereleriyle donatılması
2-Eğer metal clad veya modüler hücre varsa arka kapağının zayıf nokta olması
3- Teçhizatların birbirlerine veya duvarlara yaklaşımı
4-Elektriki ve mekanik kilitlemeler
5- Hücre kapılarının açılış şekli ve geçiş iel kaçış güzergahlarının açık olmasının sağlanması
6-Manevra yapılırken kaçma yönüne yüzümüzü çevirmek
7-Ortam sıcaklığını sabitleyerek nemi düşürmek
8-Açık şaltlarda fens telleri ve tehlike levhaları
9-Trafoların altına konulacak yağ cepleri (çevre için)
10- Kişisel koruyucular
11-Mahalli topraklamalar

ve bunun gibi çeşitli başlıklara dikkat edilmesi gerekir

1-Kapalı şalt sahasının basınç pencereleriyle donatılması patlamalardan korunmak için çok önemlidir. Zira patlama anında basınç oluşacak ve basınç bu pencereleri açarak tahliye olacaktır. Lakin bu pencereler patlama etkisini azaltmakta ama sıfırlandırmamaktadır. Ayrıca yukarıda işletme ve koruma topraklaması için verilen değerler pratik tesis değerleri olup, gerçek anlamda topraklama sınır değerleri tesisin niteliğine göre değişmektedir. Adım gerilimi, dokunma gerilimi, kısa devre akımı, gerilim yükselmesi vb.. gibi hesaplar topraklamalar yönetmeliğine göre yapılmaktadır.

(NOT: İçerik tamamen şahsım tarafından hazırlanan notlardan oluşmaktadır. Alıntı yapmanız durumunda kaynak belirtmeniz emeğe saygı açısından rica olunur)

Onur UMUR
Elektrik Müh.
Enerji yüksek Lisans
İş Güv. Uzm.
 
Üst