• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Haber Asansör Faciasi Davasinda Yeni Gelişme

İlkokul mezunu olduğunu ve Geda Major isimli asansör asansör şirketinde 6 aydır montaj elemanı olarak çalıştığını söyleyen Tutuklu sanık Turgay Dalkıç, montaj elemanlığı için eğitim almadığını, uygulayarak öğrendiğini belirtti.

"ASANSÖR BAKIMI KONUSUNDA EĞİTİM ALMADIM"

Sanık Dalkıç, "Torunlar Şantiye'de asansör bakımı konusunda eğitim almadım. Ancak Torunlar Şirketinde Almanlarla çalıştım. Bir tane sertifikam var. Çoğunlukla Torunlar Şirketi'nde çalışıyorum. Montaj, asansör bakımı ve asansörlerin küçük arızalarını gideriyordum. Torunlar şantiyesinde sürekli bulunmamız gerekmiyordu. Blok sorumlusu Önder Türksoy'un (sanık) telefon ediyordu, bu şekilde görevlendiriliyordum. Şantiyeye gitmediğim zaman şantiyenin karşısındaki bakkalda akşama kadar beklerdim" dedi.

"HER ARIZA OLAYI ARIZA DEĞİLDİR"

Mahkeme Başkanı Metin Tamirci'nin "Asansör sık sık arıza veriyor muydu?" sorusu üzerine sanık Dalkıç, "Her arıza olayı, arıza değildir. Çoğu erordur. Arızaların çoğu kapı siviçlerinden kaynaklanan arızalardır. Zaten eror, sorunun neden kaynaklandığını belli ediyordu. Asansörün kapısı sürgülü kapı olduğundan dengesiz açıldığından kapı takılı kalıyordu. Bizde ona göre tamir ediyorduk" diye konuştu. Olay günü 'D' blokta çalıştığını söyleyen Dalkıç, sabah arıza veren davaya konu asansöre tamir için gittiğinde asansörün çalışır vaziyette olduğunu söyledi. Olay günü saat 19.15'de bakkaldan ayrılarak arabaya bindiğini anlatan sanık Dalkıç, "Kazanın olduğunu yolda öğrendim. Can güvenliği nedeniyle geri dönmedim" şeklinde konuştu.

MAHKEME BAŞKANI: İNSAN VİCDANEN GİDİP ŞANTİYEYE BAKMAZ MI?

Mahkeme Başkanı Tamirci, "Asansörün bakımından sorumlusun. İnsan vicdanen gidip şantiyeye bakmaz mı?" sorusuna sanık Dalkıç sessiz kalarak, cevap veremedi. Olayda bir kusurunun olmadığını savunan sanık Dalkıç, tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi.

MAHKEME BAŞKANI'NDAN SANIĞA: VİCDANEN RAHAT MISIN?

Olayın meydana geldiği "B" blokta Geda Major isimli firmanın elektrik teknisyeni olarak görev yapan Önder Türksoy ise olayla bir sorumluluğunun olduğunu düşünmediğini belirtti. Mahkeme Başkanı Tamirci, "Vicdanen rahat mısın?" sorusu üzerine Türksoy, "Evet vicdanen rahatım. Olayda sorumlunun gerçekten kim olduğunu bilmiyorum. Sorumlunun bulunması için yardımcı olmak isterim" dedi.

"SORUMLU OLMADIĞIM BİR SUÇTAN EYLÜLDEN BERİ TUTUKLUYUM"

Diğer sanık Adem Akyıldız da Geda Major isimli asansör şirketinde 6 aydır montaj elemanı olarak çalıştığını, eğitim almadığı, yalnızca bir ay Alman teknisyenlerle İzmir'de çalıştığını anlattı. Sanık Akyıldız asansörlerin sık sık arıza yaptığını belirterek, "Her arıza arıza değildir. Kapı açık olsa bile, asansör çalışmadığı zaman buna da arıza deniliyordu. Olay sabahı Dilovası'ndaki asansör fabrikasındaydım. Olay sabahı 251 nolu asansörün arızalı olduğu haberini aldık. Bir takım malzemelerin lazım olduğunu söylediler. Malzemeleri temin ederek, olay yerine saat 16.00 gibi gittim. Sonrada davaya konu 310 nolu asansörle, 251 nolu asansörün bulunduğu kata çıktım. Yanımda Turgay Dalkıç (sanık) ile diğer teknisyenler vardı. Arıza ile bir iki saat uğraştık. Arızanın tamirinin uzayacağını düşündüğümüz için ertesi güne bıraktık. Tekrar kaza yapan asansörle aşağıya indik. Asansörden 19.00-19.30 civarı aşağıya indim. Aynı asansöre şantiye çalışanları bindi. Kartonpiyer hazırlıyorlardı ancak asansöre koymamışlardı. Şantiyenin mescidindeki lavaboda elimi yüzümü yıkarken bir ses duydum. Olay yeri ile mescit arası 300 metre kadar var. Olay yerine gittiğimde asansörün düştüğünü söylediler. Daha sonra güvenlikçiler şantiyeden ayrılmamızı isteyince, üstlerimize telefon ederek şantiye alanından ayrıldık. Eve gittik. Sorumlu olmadığım bir suçtan beri eylülden beri tutukluyum" ifadelerini kullandı.

"ÖTE YANDAN ASANSÖR RAYDAN ÇIKSA BİLE DÜŞMEMESİ GEREKİR"

Duruşma savcısı Geda Major isimli asansör firmasının Genel Müdürü Orhan Demirel'in tutuklanmasını talep etti. Talebe karşılık savunmasını yapması için söz verilen Demirel ise, asansörün kendilerine ait olduğunu ve Torunlara kiraladıklarını söyledi. Demirel, "Aylık periyodik kontrollerini yapmak zorundayız. Bir siviç sökülmesiyle asansör durmaz. Diğer 2 siviçin de manipule edilmesi gerekir. Bu sanserü ve siviçleri söken insan ya da insanlar suçludur. Öte yandan asansör raydan çıksa bile düşmemesi gerekir. Bu bir ev asansörü değil, bu bir iş makinasıdır. Asla hayati tahliyesi olmaz. Düşmesi gibi bir durum olmaz" diyerek savunmasını bitirdi.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Aranın ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Murat Aytimur, Önder Türksoy ve Turgay Dalkıç'ın kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delilerin bulunması, yüklenen suçun niteliği, taksire dayalı kusurlarının yoğunluğu, tutuklama tedbirinin ölçülü ve gerekli olduğu gerekçeleriyle sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

ADEM AKYILDIZ'IN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

Tutuklu sanık Adem Akyıldız'ın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, Akyıldız'a yurtdışına çıkış yasağı koydu. Sanık Orhan Demirel'in tutuklama talebinin reddine hükmeden mahkeme heyeti, diğer tüm taleplerin sorgu ve savunmalar tamamlandıktan sonra değerlendirmesine karar vererek, duruşmayı 11 Şubat saat 10.00'a erteledi.
 
10 kişinin öldüğü asansör faciasında kusurlu bulunamadı

Mecidiyekoy'deki Torunlar Center inşaatında 6 Eylül 2014'te 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör faciasına ilişkin davada, bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Raporda, olayın "öngörülebilir nitelikte bir iş kazası" olduğu vurgulandı. Kazanın meydana gelmesindeki asıl nedene sebebiyet veren kişi veya kişilerin tespit edilemediği ifade edilen raporda, asli kusurlu tespitinin de yapılamadığı belirtildi. Raporda 9 sanık tali kusurlu bulunurken; 13 sanık kusursuz bulundu. 3 sanık hakkında ise kusur tespiti yapılamadı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 25 tutuksuz sanıktan 13'ü ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Bülent Dalkıran olaya ilişkin bilirkişi raporunun ulaştığını bildirdi. Şikayetçi avukatlarından Yıldız İmrek, bilirkişi raporunu inceleyemedikleri gerekçesiyle süre talebinde bulundu.

Duruşmada tartışma

Avukat İmrek, sanık Murat Aytimur'un yurtdışına çıkış yasağına rağmen yurtdışında olduğunu tespit ettiklerini belirterek tutuklanmasını talep etti. Bu sırada sanık avukatlarından Hasan Girit'in "Sınırdan sızmışlardır" sözü üzerine, ölen İsmail Sarıtaş'ın kardeşi Ferit Sarıtaş sesini yükselterek tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı da Sarıtaş'ı salondan çıkardı. Bunun üzerine şikayetçi avukatları, Mahkeme Başkanı Bülent Dalkıran'a adil yargılamaya gölge düşürecek şekilde usule aykırı hareket ettiği gerekçesiyle müvekkillerinin yeniden salona alınmasını talep ettiler. Ancak mahkeme başkanı, bu talebi reddetti. Mahkeme heyeti duruşmayı, tarafların bilirkişi raporuna karşı diyeceklerini hazırlamaları için erteledi.

Asli kusurlu tespit edilemedi

İki makine mühendisi, bir elektrik-elektronik mühendisi, iki iş güvenliği uzmanı ve bir ceza muhakemesi uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 102 sayfalık raporda, "olayın iş kazası olduğu ve önlenebilir nitelikte bir kaza olduğu" ifade edildi.

Raporda, olayın meydana geldiği asansör kabinin katlarda durmasını sağlayan sensör ile herhangi bir tehlike esnasında kabinin durmasını sağlayan elektro mekanik limit switchlerin (emniyet anahtarı) görev yapmalarını engellemek amacıyla sisteme müdahale eden kişi veya kişilerin kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu belirtildi. Ancak bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesine neden olan kişi veya kişilerin tespit edilememesinden dolayı asli kusurlu tespitininin de yapılamadığı vurgulandı.

9 sanık tali kusurlu

Bilirkişilerin asansörün teknik ve işgüvenliği yönünden yaptıkları değerlendirmede ise asansörün sözleşme şartlarında takibinde, bakımında, uygunluğunun değerlendirilmesinde ispata ilişkin kayıtların dosya içerisinde olmamasından dolayı Önder Türksoy, Ümit Savul, Turgay Dalkıç ve Adem Akyıldız'ın tali kusurlu oldukları vurgulandı. Kazanın oluşumu ve teknik inceleme neticesinde işin sağlıklı şekliyle yürütülmesinden sorumlu olan sanıklar Murat Aytimur, Bünyamin Keskin, Emre Öz, Ahmet Said Demir, Mert Çanakçı'nın da tali kusurlu oldukları anlatıldı.

Toplam 16 sanıkta kusur bulunamadı

Raporda üç sanık hakkında dava dosyasında sorumluluk alanları anlaşılmadığından kusur yüklenemeyeceği, diğer 13 sanığın ise kazanın oluşumunda kusurlu olmadıkları ifade edildi.

22,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor

6 Eylül 2014 tarihinde Mecidiyeköy'deki Torunlar Center inşaatında meydana gelen asansör kazasında 10 işçi feci şekilde hayatını kaybetmişti. Soruşturma kapsamında, Şantiye Şefi Önder Türksoy, Proje Müdürü Murat Aytimur, asansör teknikerleri Adem Akyıldız ve Turgay Dalkılıç "Birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçlamasıyla 11 Eylül 2014 tarihinde tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı'nın hazırladığı iddianamede, 25 şüphelinin "Taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan 2,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken; davanın tutuklu sanıkları, sonraki yargılamalarda tahliye edilmişti.

Kaynak :
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Aynı marka olmayan bu vinçlerden üreten ve/veya yetkili temsilcilerden teknik görüş alınmalı idi
 
Üst