Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
Altın madeni koca dağı eritti
19.05.2015 Çevre ve Halk Sağlığı
Maden 2003 yılından bu yana 3 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırladı ve bu raporlara karşı açılan davalar da henüz sonuçlanmadı. Buna rağmen maden kapasite artırımına giderek, üretimine devam etti. TMMOB’ye bağlı bazı odalar, EGEÇEP ve İnay Vicdan Hareketi derneği tarafından kapasite artırımına karşı açılan dava sonucunda Manisa 1. İdare Mahkemesi bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi.
CEHENNEM ÇUKURU
Geçtiğimiz gün maden açık ocağından başlayan keşifte, açık ocağın 700 metre kadar aşağıya indiği ve köylülerin “cehennem çukuru” dedikleri ocak çukurunun devasa bir büyüklüğe eriştiği gözlemlendi. Şirket yetkilileri madenin ömrü tamamlandıktan sonra bu çukurda bir gölet oluşacağını ve gerekli rehabilitasyonun alınacağını ileri sürdü.
Daha sonra geçilen yığın liç alanında ise yüz metrelerce alana serilen cevherin üzerinden, zehirli madde olan siyanürle damlama sulama yapılması yerinde gözlemlendi. Bu işlemle birlikte içinden altını ayrıştırıldıktan sonra geride kalan milyonlarca ton pasanın yörede yeni tepeler oluşturacak kadar büyük bir hacme sahip olduğu görüldü.
DEREYE SU SALINDIĞI İTİRAFI
Keşifte madende ayrıştırma sırasında ve tozu önlemek için kullanılan suların Ulubey’de açılan 5 kuyudan geldiği şirket yetkililerince açıklanırken, madenden dışarıya deşarj suyu verilmediği ileri sürüldü. Köylülerin madenin derelere su saldığı bu nedenle çok sayıda hayvan ölümü yaşandığı ısrarları üzerine Şirket Müdürü Yılmaz, derelere su salındığını ancak bunun arıtılmış su olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.
19.05.2015 Çevre ve Halk Sağlığı
Avrupa’nın en büyük altın madeni Uşak Eşme yakınlarındaki TÜPRAG şirketine ait Kışladağ altın madeninde yapılan bilirkişi keşfinde, köylülerin “cehennem çukuru” dediği maden açık ocağının 700 metre kadar aşağıya indiği ve devasa bir büyüklüğe eriştiği ortaya çıktı. Ayrıca, altıncılar madenden derelere ‘arıtılmış’ su salındığını ancak itiraf etti. Yörede daha önce kuzu ölümleri meydana gelmişti.Maden 2003 yılından bu yana 3 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırladı ve bu raporlara karşı açılan davalar da henüz sonuçlanmadı. Buna rağmen maden kapasite artırımına giderek, üretimine devam etti. TMMOB’ye bağlı bazı odalar, EGEÇEP ve İnay Vicdan Hareketi derneği tarafından kapasite artırımına karşı açılan dava sonucunda Manisa 1. İdare Mahkemesi bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi.
CEHENNEM ÇUKURU
Geçtiğimiz gün maden açık ocağından başlayan keşifte, açık ocağın 700 metre kadar aşağıya indiği ve köylülerin “cehennem çukuru” dedikleri ocak çukurunun devasa bir büyüklüğe eriştiği gözlemlendi. Şirket yetkilileri madenin ömrü tamamlandıktan sonra bu çukurda bir gölet oluşacağını ve gerekli rehabilitasyonun alınacağını ileri sürdü.
Daha sonra geçilen yığın liç alanında ise yüz metrelerce alana serilen cevherin üzerinden, zehirli madde olan siyanürle damlama sulama yapılması yerinde gözlemlendi. Bu işlemle birlikte içinden altını ayrıştırıldıktan sonra geride kalan milyonlarca ton pasanın yörede yeni tepeler oluşturacak kadar büyük bir hacme sahip olduğu görüldü.
DEREYE SU SALINDIĞI İTİRAFI
Keşifte madende ayrıştırma sırasında ve tozu önlemek için kullanılan suların Ulubey’de açılan 5 kuyudan geldiği şirket yetkililerince açıklanırken, madenden dışarıya deşarj suyu verilmediği ileri sürüldü. Köylülerin madenin derelere su saldığı bu nedenle çok sayıda hayvan ölümü yaşandığı ısrarları üzerine Şirket Müdürü Yılmaz, derelere su salındığını ancak bunun arıtılmış su olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.
Moderatörün son düzenlenenleri: