- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Firma
- BelKo ltd.şti.
İşyerinde Demokrasi Olur Mu?
16 Haziran 2015
Datassist'in katkılarıyla 16 Haziran 2015 tarihinde Dünya Gazetesinde yayımlanmıştır.
Seçimlerden çıkalı ve demokrasinin keyifli ve zor yanlarını göreli henüz iki hafta olmuşken... Demokrasi mi, otokrasi mi: İş modelinize hangisi daha uygun?
İşyerinde demokrasi, önemli kararlar almadan tartışmak, kararları oylamak, ve çoğunluk katılımıyla konsensusa varılan kararları uygulamaya geçirmek gibi demokratik uygulamaların işyerinde hayata geçirilmesine dayanır. Demokratik uygulamalar işyerinden işyerine farklı şekillerde uygulanır. Her işyeri kendi kurumsal kültürüne, patronların, yöneticilerin ve çalışanların çalışma biçimlerine göre, demokratik süreçleri ve uygulamaları benimser, bazılarını da uygulamaktan kaçınır. Bazı kar amacı gütmeyen kurumların katıksız pür demokrasiyi işyerine taşıdıklarını, her kararda demokratik çoğunluğa ulaşmak için çaba harcadıklarını görürüz.
Kâr amaçlı kurumların çoğunda demokrasi, çalışanların işi kendi işleri gibi benimsemeleri için zemin hazırlamakla gerçekleşir. Aidiyet hissini en etkili şekilde veren sistem çalışana hisse vererek onu şirketin sahipleri arasına almaktan geçer. Çalışanın hisse sahibi olmasıyla beraber, kendi çalıştığı şirkette söz ve hak sahibi haline gelir. Maaşının yanında, kendi çalışmalarının katkısını şirketin hisselerinin yükselmesiyle ve sahip olduğu hisselerin değer kazanarak kendi kazancına yansımasıyla ödüllendirilir. En basit haliyle, kendi işinin patronu haline gelir.
Bu sayede şirketin sonuçları çalışanın sonuçları ile aynı noktada buluşur. Kendi için çalışıp performansını arttıran çalışan şirketin bütünsel verimliliğine ve karlılığına da etki eder. Tam anlamıyla kazan-kazan bir sonuç ortaya çıkar. Eşitlik modeli (Equity Model) olarak bilinen bu modelde, katılımcı yönetim ve çalışanların da içinde olduğu hissedarlar arası sağlam iletişim şirketin başarılarını pekiştirir.
Yazının tamamını yanda bulunan görsele tıklayarak veya hrpozitif'i ziyaret ederek okuyabilirsiniz
16 Haziran 2015
Datassist'in katkılarıyla 16 Haziran 2015 tarihinde Dünya Gazetesinde yayımlanmıştır.
Seçimlerden çıkalı ve demokrasinin keyifli ve zor yanlarını göreli henüz iki hafta olmuşken... Demokrasi mi, otokrasi mi: İş modelinize hangisi daha uygun?
İşyerinde demokrasi, önemli kararlar almadan tartışmak, kararları oylamak, ve çoğunluk katılımıyla konsensusa varılan kararları uygulamaya geçirmek gibi demokratik uygulamaların işyerinde hayata geçirilmesine dayanır. Demokratik uygulamalar işyerinden işyerine farklı şekillerde uygulanır. Her işyeri kendi kurumsal kültürüne, patronların, yöneticilerin ve çalışanların çalışma biçimlerine göre, demokratik süreçleri ve uygulamaları benimser, bazılarını da uygulamaktan kaçınır. Bazı kar amacı gütmeyen kurumların katıksız pür demokrasiyi işyerine taşıdıklarını, her kararda demokratik çoğunluğa ulaşmak için çaba harcadıklarını görürüz.
Kâr amaçlı kurumların çoğunda demokrasi, çalışanların işi kendi işleri gibi benimsemeleri için zemin hazırlamakla gerçekleşir. Aidiyet hissini en etkili şekilde veren sistem çalışana hisse vererek onu şirketin sahipleri arasına almaktan geçer. Çalışanın hisse sahibi olmasıyla beraber, kendi çalıştığı şirkette söz ve hak sahibi haline gelir. Maaşının yanında, kendi çalışmalarının katkısını şirketin hisselerinin yükselmesiyle ve sahip olduğu hisselerin değer kazanarak kendi kazancına yansımasıyla ödüllendirilir. En basit haliyle, kendi işinin patronu haline gelir.
Bu sayede şirketin sonuçları çalışanın sonuçları ile aynı noktada buluşur. Kendi için çalışıp performansını arttıran çalışan şirketin bütünsel verimliliğine ve karlılığına da etki eder. Tam anlamıyla kazan-kazan bir sonuç ortaya çıkar. Eşitlik modeli (Equity Model) olarak bilinen bu modelde, katılımcı yönetim ve çalışanların da içinde olduğu hissedarlar arası sağlam iletişim şirketin başarılarını pekiştirir.
Yazının tamamını yanda bulunan görsele tıklayarak veya hrpozitif'i ziyaret ederek okuyabilirsiniz
Moderatörün son düzenlenenleri: