Malumunuz Ramazan ayı geldi çattı. Bu ay içerisinde işçilerden de oruç tutanlar olacaktır. Oruç tutmaya bağlı olarak insan vücudu da birden değişen düzene tepkiler verecektir. Özellikle orucun yaz aylarına denk geldiği ve oruçlu kalma sürelerinin arttığı aylarda oruç iş güvenliği açısından riskler doğuracaktır. Bu konumuzda vücutta oluşabilecek değişimleri ve neler yapılabileceği konusunda bilgiler aktarmaya çalışacağım.
ORUCUN VÜCUDA ETKİLERİ
Baş ağrısı : Oruç tutmaya başlayan bireylerin pek çoğu oruç tutmaya başladıkları ilk günlerde sıklıkla baş ağrısı çekerler. Bu baş ağrılarının nedeni aç kalmaya bağlı kan şekerinin düşmesidir. Ramazan ayı dışında da baş ağrısı sorunu yaşıyor, migren rahatsızlığına sahip ya da kronik hipoglisemi sorununuz var ise oruç tutarken almanız gereken önlemleri doktorunuza danışmanızı öneririm.
Dikkat ve konsantrasyon bozuklukları : Tıpkı baş ağrısı gibi dikkat ve konsantrasyonun bozulmasına da kan şekerinin düşüşü neden olur. Gün boyu aç kalan kişilerde sıklıkla, halsizlik, baş dönmesi, yorgunluk hatta çarpıntı gibi sıkıntılar baş gösterebilir. Oruç başlangıcında kendini gösteren bu şikayetler bedenin oruç tutmaya alışması ile azalır hatta kaybolur. Bu nedenle ilk bir iki gün bu sıkıntıları yaşamak normaldir. Özellikle hem oruç tutup hem de çalışacak olanların, araç kullananların dikkat bozukluğu yaşaması beklenen bir sonuçtur. Ayrıca kan şekerinin düşmesi bireyin kolaylıkla öfkelenebilmesine neden olduğundan Ramazan ayı sürecinde bireylerin daha dikkatli olması ve istenmeyen olaylardan kaçınması önemlidir. Dikkat bozukluğu problemi yaşayan kişilerin Ramazan ayı sürecinde mümkünse araç kullanmamaya çalışmaları, unutkanlık sorunu yaşayanların ev kazalarına karşı tedbir almaları gereklidir.
Bağırsak Faaliyetlerinin Yavaşlaması : Oruç tutmaya başlandığında bireyin sindirim sisteminde de bir takım değişiklikler olur. Hazımsızlık bu problemlerin en başlıca karşılaşılanıdır. Beslenme alışkanlıklarının değişmesi ile birlikte sindirim sisteminin bu yeni duruma alışması zaman alır. Bu nedenle oruç tutulmaya başlanan ilk günlerde kabızlık gibi sorunlar yaşanabilir, sabırlı olup beklemek gerekir. Bağırsak faaliyetleri yavaşlayan kabızlık sorunu yaşayan bireylerin sahurda kuru kayısı ya da incir yemeleri önerilir. Lif yönünden zengin gıdaların tüketilmesi, posalı yiyeceklerin sahur ve iftar menülerine eklenmesi bağırsak faaliyetlerini rahatlatacaktır.
Böbrek Sorunları : Böbrek yetmezliği, taş, kum gibi bilinen ya da henüz farkına varılmamış böbrek sorunu olanların Ramazan dönemine ekstra dikkat etmeleri gerekir. Uzun süre susuz kalacak olan beden böbrek hastalıklarının adeta tetikçisi. Eğer böbrek ile ilgili bir sıkıntınız var ise uzmanlar kesinlikle oruç tutulmamasını öneriyor.
Uyku Problemi : Oruç tutan bireylerde sıklıkla görülen problemlerden bir diğeri de uyku düzeninin bozulması ve uyku sorunu yaşanmasıdır. Özellikle oruç tutmaya başlanılan ilk zamanlarda bu sorun kendini daha belirgin olarak gösterir. Oruç tutmanın en önemli öğünlerinden biri de sahura kalkmaktır. Havaların sıcak olduğu yaz dönemlerine denk gelen Ramazan aylarında uyku sorunları kendini daha fazla hissettirir. Zaten sıcakta uyku uyumak başlı başına bir sorunken bir de sahura kalkıp tekrar uykuya dalmak (tok karnına) kimi bünyelerde uykusuzluğu tetikleyebiliyor. Uyunacak odanın serinletilmesi, midenin ağır yemeklerle doldurulmaksızın beslenilmesi uyku sorununu en az seviyede yaşamanıza yardımcı olacaktır.
Susuzluğa Bağlı Problemler : Bunlara ilave olarak Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi beraberinde susuzluğu da getirmektedir. Su tüketilemediği halde fiziksel aktivite devam etmekte ve buda çeşitli problemlere neden olmaktadır. Susuz kalan vücut, kendi suyunu tutmaya çalışıyor. Sonuç olarak idrara az çıkılıyor, kan hacmi azalıyor ve tansiyon düşüklüğü görülüyor. Deri, dışkı ve akciğerler ile su kaybı devam ettiği için vücut kuruyor ve sağlığını yitiriyor. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmalar, beden hareketlerinde azalma ve baş ağrılarını beraberinde getiriyor. Hatta uzun süreli susuzluk sonrasında vücuttaki sıvı miktarının yüzde 15’inin kaybedilmesi, komaya ve hatta yaşamın kaybedilmesine bile sebep olabiliyor
Su Kaybının İnsan Vücudu Üzerine Etkileri Nelerdir?
Ramazan ayında sağlıklı beslenmek daha zor hale gelir, özellikle iftar öğünü modern kültürde sağlıksız yağ, şeker ve tuz içeren yiyeceklerle dolup taşar. Yüksek enerji içeren bu öğünler günlük enerji ihtiyacını karşılayabilir, ancak besin eksikliklerine yol açabilir. Bu nedenle, Ramazan ayında sağlıklı, geleneksel ve atıksız beslenmeye odaklanmayı amaçlayan bilgiler aşağıda sunulmuştur.
Ramazan'da Beslenme Hedefleri:
RAMAZAN’DA YETERLİ SU/SIVI ALIMI
Yukarıda belirtilen vücut etkileri görüldüğü üzere iş kazalarının temel sebepleri arasında yer almaktadır. Ramazan ayı boyunca, oruçlu olunan süre içerisinde, kaybedilen su yerine konulamayacağı için iftardan sahura kadar en az 3-3,5 lt su tüketmek gereklidir.
Özellikle ter yolu ile su kaybı sırasında mineral kaybı da olacağı unutmamalıdır. Ağır iş yapma, sıcak ortamda çalışma gibi nedenlerle terleme yolu ile fazla su kaybı yaşanıyorsa mineralden zengin içecekler, mesela soda, içmek kaybettiğimiz minerallerin yerine konmasını sağlar.
Çay ve kahve içmek, sanılanın aksine, idrar miktarını artıran etkileri nedeniyle su kaybına neden olur. Bu nedenle çay ve kahve tüketimini gün içinde 1- 2 fincan kahve ve 3- 4 bardak çay olacak şekilde sınırlandırmak ve her tüketimden sonra su içmek büyük önem taşır.
RAMAZAN’DA YETERLİ POSA ALIMI
Diyet posası (lif); insan vücudunun sindiremediği karbonhidratlardır. Ramazan’da sıklıkla yaşanan kabızlığın önlenmesi için yeterli düzeyde alınması önemlidir.
ALINABİLECEK BAZI ÖNLEMLER
Bu durumun önüne geçmek için çalışma sahalarında aşağıdaki önlemler alınabilir.
ORUCUN VÜCUDA ETKİLERİ
Baş ağrısı : Oruç tutmaya başlayan bireylerin pek çoğu oruç tutmaya başladıkları ilk günlerde sıklıkla baş ağrısı çekerler. Bu baş ağrılarının nedeni aç kalmaya bağlı kan şekerinin düşmesidir. Ramazan ayı dışında da baş ağrısı sorunu yaşıyor, migren rahatsızlığına sahip ya da kronik hipoglisemi sorununuz var ise oruç tutarken almanız gereken önlemleri doktorunuza danışmanızı öneririm.
Dikkat ve konsantrasyon bozuklukları : Tıpkı baş ağrısı gibi dikkat ve konsantrasyonun bozulmasına da kan şekerinin düşüşü neden olur. Gün boyu aç kalan kişilerde sıklıkla, halsizlik, baş dönmesi, yorgunluk hatta çarpıntı gibi sıkıntılar baş gösterebilir. Oruç başlangıcında kendini gösteren bu şikayetler bedenin oruç tutmaya alışması ile azalır hatta kaybolur. Bu nedenle ilk bir iki gün bu sıkıntıları yaşamak normaldir. Özellikle hem oruç tutup hem de çalışacak olanların, araç kullananların dikkat bozukluğu yaşaması beklenen bir sonuçtur. Ayrıca kan şekerinin düşmesi bireyin kolaylıkla öfkelenebilmesine neden olduğundan Ramazan ayı sürecinde bireylerin daha dikkatli olması ve istenmeyen olaylardan kaçınması önemlidir. Dikkat bozukluğu problemi yaşayan kişilerin Ramazan ayı sürecinde mümkünse araç kullanmamaya çalışmaları, unutkanlık sorunu yaşayanların ev kazalarına karşı tedbir almaları gereklidir.
Bağırsak Faaliyetlerinin Yavaşlaması : Oruç tutmaya başlandığında bireyin sindirim sisteminde de bir takım değişiklikler olur. Hazımsızlık bu problemlerin en başlıca karşılaşılanıdır. Beslenme alışkanlıklarının değişmesi ile birlikte sindirim sisteminin bu yeni duruma alışması zaman alır. Bu nedenle oruç tutulmaya başlanan ilk günlerde kabızlık gibi sorunlar yaşanabilir, sabırlı olup beklemek gerekir. Bağırsak faaliyetleri yavaşlayan kabızlık sorunu yaşayan bireylerin sahurda kuru kayısı ya da incir yemeleri önerilir. Lif yönünden zengin gıdaların tüketilmesi, posalı yiyeceklerin sahur ve iftar menülerine eklenmesi bağırsak faaliyetlerini rahatlatacaktır.
Böbrek Sorunları : Böbrek yetmezliği, taş, kum gibi bilinen ya da henüz farkına varılmamış böbrek sorunu olanların Ramazan dönemine ekstra dikkat etmeleri gerekir. Uzun süre susuz kalacak olan beden böbrek hastalıklarının adeta tetikçisi. Eğer böbrek ile ilgili bir sıkıntınız var ise uzmanlar kesinlikle oruç tutulmamasını öneriyor.
Uyku Problemi : Oruç tutan bireylerde sıklıkla görülen problemlerden bir diğeri de uyku düzeninin bozulması ve uyku sorunu yaşanmasıdır. Özellikle oruç tutmaya başlanılan ilk zamanlarda bu sorun kendini daha belirgin olarak gösterir. Oruç tutmanın en önemli öğünlerinden biri de sahura kalkmaktır. Havaların sıcak olduğu yaz dönemlerine denk gelen Ramazan aylarında uyku sorunları kendini daha fazla hissettirir. Zaten sıcakta uyku uyumak başlı başına bir sorunken bir de sahura kalkıp tekrar uykuya dalmak (tok karnına) kimi bünyelerde uykusuzluğu tetikleyebiliyor. Uyunacak odanın serinletilmesi, midenin ağır yemeklerle doldurulmaksızın beslenilmesi uyku sorununu en az seviyede yaşamanıza yardımcı olacaktır.
Susuzluğa Bağlı Problemler : Bunlara ilave olarak Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi beraberinde susuzluğu da getirmektedir. Su tüketilemediği halde fiziksel aktivite devam etmekte ve buda çeşitli problemlere neden olmaktadır. Susuz kalan vücut, kendi suyunu tutmaya çalışıyor. Sonuç olarak idrara az çıkılıyor, kan hacmi azalıyor ve tansiyon düşüklüğü görülüyor. Deri, dışkı ve akciğerler ile su kaybı devam ettiği için vücut kuruyor ve sağlığını yitiriyor. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmalar, beden hareketlerinde azalma ve baş ağrılarını beraberinde getiriyor. Hatta uzun süreli susuzluk sonrasında vücuttaki sıvı miktarının yüzde 15’inin kaybedilmesi, komaya ve hatta yaşamın kaybedilmesine bile sebep olabiliyor
Su Kaybının İnsan Vücudu Üzerine Etkileri Nelerdir?
- %1: Susuzluk hissi, ısı düzeninin bozulması, performans azalması,
- %3: Vücut ısı düzenin iyice bozulması, aşırı susuzluk hissi,
- %4: Fiziksel performansın %20-30 düşmesi,
- %5: Baş ağrısı, yorgunluk
- %6: Halsizlik, titreme
- %7: Fiziksel aktivite sürerse bayılma,
- %10: Bilinç kaybı
- %11: Vücut dirençsizliği, olası ölüm,
- %12: %97 oranında ölüm,
- %15: %100 oranında vefat etme.
Ramazan ayında sağlıklı beslenmek daha zor hale gelir, özellikle iftar öğünü modern kültürde sağlıksız yağ, şeker ve tuz içeren yiyeceklerle dolup taşar. Yüksek enerji içeren bu öğünler günlük enerji ihtiyacını karşılayabilir, ancak besin eksikliklerine yol açabilir. Bu nedenle, Ramazan ayında sağlıklı, geleneksel ve atıksız beslenmeye odaklanmayı amaçlayan bilgiler aşağıda sunulmuştur.
Ramazan'da Beslenme Hedefleri:
- Sahur ve iftar öğünleri, yeterli enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral içermelidir.
- Öğünler düzenli, dengeli ve yeterli olmalıdır.
- Her öğünde küçük porsiyonlu ve enerji içeriği yoğun olmayan (1500 kcal) yiyecek ve içecekler tüketilmelidir.
- Sahur atlanmamalı ve mümkünse geç saatte yapılmalıdır.
- Besin çeşitliliği sağlanmalıdır.
- Sahur ve iftar, tüm besin gruplarını içermelidir.
- Yeterli su/sıvı alımı sağlanmalıdır.
- Şeker içeriği yüksek yiyecek ve içecekler ile işlenmiş tahıllardan zengin yiyecekler sınırlanmalıdır.
- Hamur işi tatlılar yerine meyve veya sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
- Yağlı kırmızı etler, balık, hindi ve tavuk gibi beyaz etler tercih edilmelidir.
- Şarküteri ürünleri (sucuk, sosis, salam, pastırma vb.) tüketilmemelidir.
- Bitkisel yağlar (zeytinyağı, ayçiçek yağı, fındık yağı vb.) tercih edilmelidir.
- Yiyecekler yavaş yenmeli ve doygunluğa erişebilmek için iyice çiğnenmelidir.
- İdrara çıkışı hızlandıran kafeinli içeceklerden (kahve, çay, kola vb.) ve yüksek tuz içeren besinlerden kaçınılmalıdır.
- Kızartılmış ve yağlı besinler yerine ızgara, fırın veya tencerede pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
- Paketli yiyecek ve içecek alındığında etiket bilgisi mutlaka okunmalıdır.
RAMAZAN’DA YETERLİ SU/SIVI ALIMI
Yukarıda belirtilen vücut etkileri görüldüğü üzere iş kazalarının temel sebepleri arasında yer almaktadır. Ramazan ayı boyunca, oruçlu olunan süre içerisinde, kaybedilen su yerine konulamayacağı için iftardan sahura kadar en az 3-3,5 lt su tüketmek gereklidir.
Özellikle ter yolu ile su kaybı sırasında mineral kaybı da olacağı unutmamalıdır. Ağır iş yapma, sıcak ortamda çalışma gibi nedenlerle terleme yolu ile fazla su kaybı yaşanıyorsa mineralden zengin içecekler, mesela soda, içmek kaybettiğimiz minerallerin yerine konmasını sağlar.
Çay ve kahve içmek, sanılanın aksine, idrar miktarını artıran etkileri nedeniyle su kaybına neden olur. Bu nedenle çay ve kahve tüketimini gün içinde 1- 2 fincan kahve ve 3- 4 bardak çay olacak şekilde sınırlandırmak ve her tüketimden sonra su içmek büyük önem taşır.
RAMAZAN’DA YETERLİ POSA ALIMI
Diyet posası (lif); insan vücudunun sindiremediği karbonhidratlardır. Ramazan’da sıklıkla yaşanan kabızlığın önlenmesi için yeterli düzeyde alınması önemlidir.
- Posa mide boşalmasını geciktirir, yeme isteğini azaltır,
- Posa, suyu bünyesinde tutarak bağırsaklardaki atıkların yumuşamasına ve genişlemesine yardımcı olur; dışkılama sıklığı ve dışkı ağırlığını artırarak bağırsakta oluşan artıkların ve toksinlerin hızla dışarı atılmasını sağlar.
ALINABİLECEK BAZI ÖNLEMLER
Bu durumun önüne geçmek için çalışma sahalarında aşağıdaki önlemler alınabilir.
- Daha sık sağlık kontrolleri gerekecektir.
- Sağlık kontrolleri dışında oruçlu süreye özel olarak orucun vücut üzerine etkileri ve bu durumların işçilere olası problemleri hakkında bilgi ve eğitim verilmelidir.
- Çalışırken baş dönmesi, dikkat dağılması yada çalışan güvenliğini etkileyen bir rahatsızlık hissedilirse hemen ara verilip oturulmalı ayrıca iş yeri hekiminden destek alınmalıdır.
- Ustabaşı, formen, mühendis ve diğer yetkililere işçilerin davranış değişikliklerinin takip edilmesi yönünde eğitim verilmeli ve takibi yapılmalıdır.
- Dinlenme süreleri ve sıklığı arttırılmalı, işçilere bu konuda bilgi verilmelidir.
- İş güvenliği uzmanları tarafından saha kontrolleri arttırılmalıdır.
- İftardan sonra çalışmaların devam etme durumunda iftar yemeği için çalışanı zorlamayacak ve yormayacak menü tercihleri yapılmalıdır.
- Diabet hastaları, sürekli ilaç kullanması gereken kişiler, mide ülseri olan kişiler, böbrek yetmezliği olan kişiler tespit edilerek bu kişiler ile oruç tutulmamasına yönelik özel görüşme yapılabilir yada en ufak bir rahatsızlık durumunda iş yeri hekimini görmeleri tavsiye edilebilir.
- Çalışanların çalışma bölgeleri değiştirilerek daha az riskli bölgelerde geçici olarak çalıştırılabilirler. Örneğin yüksekte çalışanlar oruçlu oldukları sürece yer hizmetlerinde görevlendirilebilir.
- Görevi gereği sürekli iş makinesi, forklift ve araç kullanan operatör ve sürücüler dikkat dağılması konusunda uyarılmalı ve mola sıklığı gerektiğinde arttırılmalıdır.
- Personel birimi tarafından çalışanların yıllık izinleri ramazana denk getirilebilir ve üretim planlamaları bu ay için özel olarak değiştirilebilir.
- sagligimicinhersey.com
- habersarayi.com
Son düzenleme: