Iş Güvenliği Için Ücretsiz Test Teşviki

İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitü Başkanlığı (İSGÜM) bünyesinde gerçekleştirilen söz konusu testlerle baret, eldiven, iş elbisesi, ayakkabı, emniyet kemeri gibi kişisel koruyucu donanımların, yapılacak işe göre dayanıklılığı ve güvenilirliği inceleniyor.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İSGÜM’de gerçekleştirilen kişisel koruyucu donanımların testleri hakkında bilgi verdi. Özer, kişisel koruyucu donanımlar için enstitüde gelişmiş cihazlarla 34 ayrı test yaptıklarını belirterek, “Kişiyi tepeden tırnağa kadar koruyacak olan her şeyi biz İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma Geliştirme Enstitü Başkanlığımızda test edebiliyoruz. Başkanlığımız bu anlamda Türkiye’de ilk ve tek resmi kurum” dedi.

En çok baret, eldiven, ayakkabı ve emniyet kemeri testleri yaptıklarına dikkati çeken Özer, “2015 yılında 244 ayrı kişisel koruyucu donanım testi yapıldı ancak bunlardan 83’ü testi geçemedi. Testi geçemeyenler de ağırlık eldiven ve kemerlerde. 90 eldiven teste tabi tutulmuş 41’i geçememiş. Test edilen 68 baretin de 20 tanesi testi geçememiştir” diye konuştu.

“En çok iş kazası yüksekten düşerek yaşanıyor”

“Türkiye’de en çok iş kazası yüksekten düşme sonucu yaşanıyor. Bu da emniyet kemerinin kullanılmaması ya da kemerin kopması sonucu gerçekleşiyor” diyen Özer, bu kazaları azaltmak için emniyet kemerlerini yüksekten düşme test kulesinde test ettiklerini belirtti. Özer, şöyle devam etti:

“Burası 10 metrelik yüksekliğiyle dünyadaki en yüksek test kulesi. Bu kulede ‘dami’ diye tabir edilen 100 kiloluk mankeni 4 metre yükseklikten boşluğa bırakılarak, halat ve emniyet kemerlerinin dayanıklılıklarını ölçüyoruz. Herhangi bir deforme, kopma yoksa üretici firmaya, ‘bu kişisel koruyucu cihaz geçerlidir, çalışanlara verilebilir. Aksi halde bunun bir emniyet katsayısını yükseltecek tedbir almak lazım çünkü emniyetli değil’ diyoruz. Diğer kişisel koruyucu donanımlarla ilgili de yapılan testlerde bir sorun çıktığında ‘uygun değildir’ diye bilgilendiriyoruz.”

“Testlerin ücretsiz yapıldığını bilmiyor”

Özer, yerli üreticiyi söz konusu donanımların dayanıklılığı ve güvenilirliği konusunda teşvik etmek amacında olduklarına işaret etti. Özer, “Şu anda biz yerli üreticiyi teşvik etmek için TOBB ile yaptığımız mutabakat çerçevesinde bizden test yapmamızı isteyenlerin testlerini ücretsiz yaptırıyoruz. Testi geçemeyen firmaya herhangi bir yaptırım yapmıyoruz. Sadece ‘şu serideki kemer, şu teçhizat testi geçememiştir, bununla ilgili düzenleme yapınız’ şeklinde bir bilgi veriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Özer, birçok yerli üreticinin testlerin ücretsiz yapıldığından haberinin olmadığını söyledi.

Öte yandan çalışanların mesai kaybını önlemek ve meslek hastalıklarına karşı korumak amacıyla 6 seyyar sağlık tarama otobüsüne de sahip olduklarını anlatan Özer, bu otobüslerde akciğer-kalp taraması, işitme testi ve kimyasal analiz testleri yaptıklarını da ifade etti.

“Canınızın kıymetini bilin”

“İş kazalarının yüzde 80’i hatalı davranışlardan ve geri kalan yüzde 20’si ise tehlikeli durumlardan kaynaklanıyor” diyen Özer, şunları kaydetti:

Bizdeki iş kazaları dünyadakiyle hemen hemen aynı özellikleri göstermekle birlikte bizim insanımızda ‘bana bir şey olmaz’ diye temel yanlış algı var. Kadercilik var. Kendini emniyete alma ihmali gösteriyor. Mühim olan emniyet cihazını verdikten sonra işçinin onu kullanıp kullanmamasının kontrolüdür. Bizim canımız çok kıymetli ve giden canlar geri gelmiyor. Kaybolan uzuvlar ağacın dalı gibi uzamıyor. Öncelikli iş olarak kendimizi koruyalım. İkinci olarak da işimizi yapalım. Tehlikeli bir ortamda işveren o tehlikeyi bertaraf etmek için tedbirini almış olsa bile kişi yanlış davranışıyla durumu tehlikeli hale getirebiliyor. İşçiler, canınızın kıymetini bilin. İşveren de çalıştırdığı kişinin kıymetini bilsin.