• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Işçinin Hakli Feshi, Iş Veren Vekilinin Hakareti, Işçinin Hakli Feshi

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
T.C.
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2003/1748
KARAR NO: 2003/12402
KARAR TARİHİ: 03.07.2003


>>İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - KÖTÜ NİYET TAZMİNATI İLE ÜCRET ALACAĞININ ÖDETİLMESİ İSTEMİ - DAVACININ İŞVEREN VEKİLİ TARAFINDAN HAKARET EDİLEREK İŞTEN ÇIKARTILDIĞI İDDİASI - İŞÇİNİN HAKLI FESHİNİN KABULÜ GEREĞİ


(1475 S. K. m. 14, 16)

ÖZET: Davacı davalı işveren aleyhine açılan bir davada tanıklık yaptığını daha sonrada işveren vekili tarafından hakaret edilerek işten çıkartıldığını ifade etmiştir. İşveren vekilinin davacı işçi ile tartıştığı tartışmasızdır. Tartışmanın varlığı ve iş hukukunun işçiyi koruma ilkesi birlikte düşünüldüğünde işçinin haklı feshinin kabulü gerekir.

DAVA: Davacı, kıdem, kötü niyet tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine,

2- Dava kıdem ve kötü niyet tazminatları ile ücret alacağına ilişkindir.

Mahkemece ücret alacağı isteği kabul edilmiş diğer haklara ilişkin alacaklar red edilmiştir.

Davacı dava dilekçesinde davalı işveren aleyhine açılan bir davada tanıklık yaptığını daha sonrada işveren vekili tarafından hakaret edilerek işten çıkartıldığını ifade etmiştir.

Davalı işveren cevap dilekçesinde davacı işçinin sebepsiz işi terk ettiğini savunmuştur.

16.7.2002 tarihli oturumda davacı tanığı Bayram, davacıya sorduğunda şefin (işveren vekilinin) kendisine hakaret ettiğini söylediğini ifade etmiştir. Muhterem de diğer tartışmayı gördüğünü ancak duyamadığını, davacıya sorduğunda hakaret edildiğini açıklamıştır.

İşyerindeki bu ortam Dairemizce görülen bir başka dosyada da (2003/1749) doğrulanmaktadır.

İş Hukukunun işçiyi koruma amacı işçinin maddi ve ekonomik hakları yanında işçinin kişiliğini ve onurunun korunmasını da kapsar.

Askerlik hariç altı yılı aşkın çalışan bir işçinin işyerini çok özel bir nedeni olmadan terki yaşamın olağan akışına aykırıdır.

Günümüzün ekonomik koşulları, işçinin işe talebini her geçen gün arttırmaktadır. İşçinin işi keyfi olarak terki iş dünyası için çok sık görülen bir sonuç değildir.

İşveren vekilinin davacı işçi ile tartıştığı tartışmasızdır. İşçinin hakaret gördüğü duyuma dayansa da tartışmanın varlığı işveren vekilinin diğer dosyadaki davranış biçimi işçinin ispat güçlüğü ve son olarak da iş hukukunun işçiyi koruma ilkesi birlikte düşünüldüğünde işçinin haklı feshinin kabulü gerekir. (İş.K.16/II)

Mahkemece davacının kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:

Davacı, işveren vekilinin kendisine hakaretlerde bulunduğunu belirterek iş aktini feshedip kıdem ve kötü niyet tazminatları ile ücret alacağı talebinde bulunmuştur.

Mahkeme kıdem ve kötü niyet tazminat isteklerini red etmiştir.

Mahkeme kararına gerekçe olarak davacıya yönelik hakaret eylemlerinin bulunmadığını kabul etmiştir.

Gerçekten dosyadaki bilgi ve belgelerden ve tanık ifadelerinden anlaşılacağı şekilde; davacıya ustabaşı olan kişinin herhangi bir hakareti bulunmamaktadır. Ayrıca ustabaşı olan kişinin davacıyı işten çıkarma yetkisi de yoktur. Davacı işi bırakma nedenini kanıtlayamamıştır. Bu nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği görüşündeyiz.


Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst