İş Kazası Savcı, afgan işçi nourtani'nin ölümüne 'kusur' dedi, patrona ödül gibi ceza istedi

Zonguldak’ta yanmış cesedi bulunan, kaçak ocakta çalışan Afgan Nourtani'nin ölümüne ilişkin davada savcı patrona ödül gibi ceza istedi.​

1738354428477.png
Zonguldak'ta yanmış cesedi bulunan Afgan VMN'nin ölümüne ilişkin davada savcı, mütalaasını sundu. Ölümün 'iş kazası' nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' ile 'Suç delillerini yok etme' suçlarından 14'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında da 8 yıla kadar hapis cezası istendi. Nourtani'nin ailesinin avukatı, davada iş kazası gibi ceza istendiğini belirterek, mütalaayı kabul etmediklerini söyledi.

3 SAYFALIK MÜTALAA SUNULDU
DHA'da yer alan habere göre, Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu. Mütalaada; Afgan madenci VMN'ye vücudundaki kırıklardan dolayı vagon çarptığı değerlendirmesi yapılırken, sanıkların adli işlem kayıtları ve ocağın kaçak olmasından dolayı yetkililere haber vermediklerinin tespit edildiği belirtildi. Mütalaada; iş kazasının bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı vurgulanarak, Nourtani'nin kalp krizi geçirip ray üzerine yatmasının hayatın olağan akışının dışında olduğu ifade edildi.

'BİLİNÇLİ TAKSİR'DEN CEZA İSTENDİ
Ölümün 'iş kazası' nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada; bilirkişi raporlarına göre ocak sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nun asli kusurlu, vinç operatörü S.K. ile ölen Nourtani'nin tali kusurlu olduğu vurgulandı. Mütalaada, sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K.'nin 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 9 yıla kadar, 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.

Nourtani'nin yaralanmasını yetkili kurumlara bildirmeyen, kameralarla oynayıp Nourtani'ye ait kıyafetleri yaktığı için E.D. ile cesede çakmak çaktığını itiraf eden tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında 'Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmemesi' suçundan 3'er ve 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 5'er yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. A.Ç. hakkında 'Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası mütalaa edildi. Sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K. hakkında toplamda 14'er yıla kadar hapis cezası istenirken, Ahmet Aydın ve E.D. hakkında 8, A.Ç. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

"KABUL ETMEMİZİN MÜMKÜNATI YOK"
19 Şubat'ta görülecek duruşmada karar beklenirken, Afgan ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mütalaaya ilişkin konuştu. Şeker, "Mütalaayı kesinlikle kabul ediyor olmamızın mümkünatı yok. Bu zaman kadar sunmuş olduğumuz bütün talepleri taraflı olarak reddeden mahkeme heyeti ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu mütalaası bizi şahsi olarak şaşırtmadı. Ancak dosya çerçevesinde, 'Bilinçli taksirle' cezalandırılmalarını istemeleri hayatın olağan akışına, mantık, fizik, bilim kurallarına aykırıdır. Bir kişinin bilerek ve isteyerek yakılması, bir kişinin bilerek isteyerek yakıldıktan sonra cesedinin gizlenmesi, bundan önce alkol alınarak, cesedi gizlemek için çaba gösterilmesi ve buna rağmen sanki bir iş kazasıymış gibi lanse edilmeye çalışılması Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesinlikle kabul edilebilir değil. Çünkü sanıklar mahkemede birbirini sürekli yalanlıyorlar" dedi.

"AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALMALARINI İSTİYORUZ"
Şeker, "Yalanladıkları sırada da şunu söylüyorlar. 'Eğer asıl meseleyi ortaya çıkarırsan seni öldürürüm' diye birbirini tehdit ediyorlar. Mahkemenin sınırları içerisinde sanık yakınları bizlere dahi sözlü ve fiziki müdahale girişiminde bulunuyorlar. Ancak buna rağmen sanki iş kazasıymış da kaza olduktan sonra hastaneye, ambulansla bildirim yapılmışçasına 'Bilinçli taksir' isteniyor. Keza 'İhmal nedeniyle kasten öldürme' sebebi ortaya konulmalıyken, burada da sanıklar hakkında bilinçli taksirle öldürmeye hükmedilmesi, özetle bir kişiyi yakarak öldüren kişilerin 6 ila 8 yıl arasında cezalandırma istemi ve İnfaz Kanunu'na göre 2 yıl hapis cezasını içeride yattıktan sonra tahliye olacak olmaları, kamuoyu vicdanını derinden yaralayacak. Kesinlikle kabul etmediğimiz ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları için bu kişiyi diri diri yaktıklarına ilişkin emareleri sunduk. Bu kişiye 20 bin dolar böbrek teklifi yapılmasına ilişkin tanık ifadelerini, aynı madende çalışan ve sınır dışı edilen Afgan maden işçilerinin beyanlarını sunduk dosyaya. Bizim isteğimiz, fikir ve eylem birliği içerisinde yaptıkları eylemlerden dolayı ağırlaştırılmış müebbet almalarını istiyoruz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?
10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu VMN'ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.

Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Afgan madencinin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp iş kazası geçirdiği, ocak sahiplerinin de 'Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır' korkusuyla hareket ettikleri belirtildi.

Kaynak:
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üyeler Görebilir
Zonguldak’ta Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani'nin cesedinin 9 Kasım 2023'te yakılmış halde bulunması üzerine kaçak madeni işleten 2 sanığa "taksirle öldürme" suçundan 5 yıl 8'er ay, 4 sanığa ise "delil karartma" suçundan 1 yıl 8 ay ile 4 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi. Müdahil avukatı Kerim Bahadır Şeker, Nourtani'nin yakılarak öldürüldüğünü ifade ederek, "Zonguldak'ta hukuk ayaklar altına alındı" dedi ve kararı istinafa taşıyacaklarını bildirdi.

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında konuşan Nourtani’nin eşi Qamer Gul Meliki, hayatının mahvolduğunu ifade etti.
Sanıkların "çocukları olduğunu" söyleyerek serbest kalmak istediklerini belirten Meliki, "Benim çocuklarım çocuk değil mi? Benim hayatım hayat değil miydi? Siz bir tavuk mu, koyun mu öldürdünüz? Ben kocasız kaldım, çocuklarımı nasıl yetiştireceğim? Ben Türkiye’ye sığınmacı olarak geldim, bu ülkeye sığındım. Artık ne yapacağımı, şikayetimi nereye yapacağımı, sesimi kime duyuracağımı bilmiyorum. Afgan olduğum için sürekli ayrımcılığa uğruyorum. Mahkemede bile ayrımcılığa uğradığımı düşünüyorum. Sürekli dedikleri ‘Afgan öldü’, ‘Afgan’ı getirin'. Kararı size bırakıyorum. Sizden rica hakkımı alacak bir karar olsun" ifadelerini kullandı.

Mahkeme 'taksirle öldürme' suçundan hüküm kurdu​

Mahkeme heyeti "iştirak halinde kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan maden ocağı sahibi sanıklar Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nu "taksirle öldürme" suçundan 5 yıl 8'er ay, Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın'ı "delil karartma" suçundan 4 yıl 6 ay hapse çarptırdı.

Ocak çalışanları Sercan Kayabaş ve Eray Demiro aynı suçtan 2’şer yıl, Alaattin Çayırlı ise 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi.

‘Zonguldak’ta hukuk ayaklar altına alındı’​

Nourtani'nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mahkemenin kararını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

"Müvekkilinin yakılarak öldürüldüğünü" söyleyen Şeker, şunları kaydetti:

"Afgan madenci davasında adeta bir garabetle, hukukun ayaklar altına alınmasıyla karşı karşıyaydık. Sanıklara adeta ödül niteliğinde bir ceza verildi. Bir geyik öldürseniz 4 sene hapis cezası alacakken müvekkilimi yakarak öldüren sanıklara 5 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Duruşma salonunda benim avukat olarak bulunmamın engellenmesi, savunma hakkımı kısıtlayarak, salondan çıkartılmama yönelik karar alınması, beyanlarımızın eksik, hatalı şekilde tutanağa geçmesi, defalarca talep etmemize rağmen SEGBİS üzerinden kayıt alınmamasıyla alakalı itiraz hakkımızı kullanacağız."
Kendisinin duruşma salonundan çıkarılmasının ardından müvekkilinin "Bu salonda hukuk, adalet yok" diyerek duruşma salonundan çıkmak istediğini anlatan Şeker, ancak bunun da tutanağa "Ben salondan çıkmak istiyorum" şeklinde geçirildiğini ifade etti.


'Sanıkların 3 ay sonra tahliye olmaları mümkün'​

Sanıkların hak ettikleri cezayı almaları için davanın takipçisi olacağını, kararı istinaf edeceğini, dosyayı gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacağını ifade eden Şeker, "Bizim istediğimiz müvekkilim canlı canlı yakıldığı için sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasıdır, canavarca hisle öldürmeden dolayı. Ancak bu şekilde devam ederse sanıkların tutukluluklarının son bulması ve 3 ay sonra tahliye olmaları mümkün" dedi.

HSK'ye şikayet​

"Böylesi bir garabete, böylesi bir hukuksuzluğa imza atan mahkeme heyeti" hakkında HSK’ye şikayette bulunduğunu belirten Şeker, "Zonguldak’ta hukuk ayaklar altına alındı" diye konuştu.

Kaynak:
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üyeler Görebilir
Afgan madenci davasında 'iş kazası' cezaları onandı

1762471171524.webp
Afgan madenci davasında 'iş kazası' cezaları onandı

Zonguldak'ta yanmış cesedi bulunan Afganistan uyruklu madenci Vezir Mohammad Nourtani'nin (50) ölümüne ilişkin davada; istinaf, yerel mahkemenin 'iş kazası' değerlendirmesini isabetli bularak, 6 sanığa 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' ve 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından verilen 1 yıl 8 ay ile 5 yıl 8 ay arasında değişen cezaları onadı.

Olay, 10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta meydana geldi. Yoldan geçenler, ormanda yanmış cesedi fark edip ihbarda bulundu. Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulundu. Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları Sercan K. (28), Eray D. (22) ve kömür ticareti yapan Alaattin Ç. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

İLK MAHKEMEDE VERİLEN CEZALAR
İddianamede sanıkların 'Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır' korkusuyla hareket ettikleri ifade edilerek 'İştirak halinde kasten öldürme' suçundan cezalandırılmaları istendi. Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, Nourtani'nin 'iş kazası'nda öldüğü kabul edilerek 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçlarından ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'na 5 yıl 8 ay, Ahmet Aydın'a 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 4 yıl 6 ay, Sercan K. ve Eray D.'ye aynı suçtan 2 yıl, Alaattin Ç.'ye de aynı suçtan fiil sonrası davranışları dikkate alınarak takdiri indirimli 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın'ın tutukluluk halinin de devamına karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR
Mahkeme, 77 sayfalık gerekçeli kararında; sanıklara suça elverişli kişilikleri, samimi ve muteber pişmanlık göstermedikleri gerekçesiyle iyi hal indirimi uygulanmadığı, Alaattin Ç. hakkında olayı öğrendikten sonra avukatı aracılığıyla savcılığa başvurarak, suçun aydınlatılmasına yardımcı olduğu için indirim uygulandığı belirtildi. Cesedi yaktığını itiraf eden Ahmet Aydın'ın 'Delil karartma' suçunda eylemin 'Vahşi niteliği göz önüne alındığı'nda ifadeleri ile üst sınırdan ceza verildiği kaydedildi.

KARAR İSABETLİ BULDU
Dava dosyası, Cumhuriyet savcısının, sanık ve müşteki avukatlarının itirazlarının incelenmesi için Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi'nde istinaf edildi. İstinaf mahkemesi, tüm talepleri reddederek mahkemenin verdiği kararı isabetli bulduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınarak, savunmanın inandırıcı gerekçelerle reddedilmesine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, verilen hükümde düzeltilen husus dışında bir isabetsizlik bulunmadığından sanıklar müdafiilerinin, o yer Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin sair istinaf talepleri yerinde görülmemiştir." Karara göre; 5 yılın altında ceza alan Sercan K., Eray D. ve Alaattin Ç.'nin cezaları, temyiz kanun yolu açık olmak üzere kesinleşti. Diğer yandan sanık avukatları ile Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker'in karara itiraz edeceği belirtildi.

'HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI'
Avukat Kerim Bahadır Şeker, "Hem müşteki hem sanık müdafilerinin hem de Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın vermiş olduğu istinaf dilekçeleri hepsinin reddine karar verilmesi, hayatın olağan akışına, mantık fizik kurallarına aykırıdır. Çünkü bir kişi için diri diri yakılarak öldürülmüş olma ibaresi açık ve net bir şekilde Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporunda belirtilmişken, bunun hiçbir şekilde dikkate alınmaması, gerekçelerde belirtilmemesi, sadece bununla birlikte de değil; normal şartlarda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nin vermesi gereken bir kararı, -çünkü iddianamenin 'Kasten öldürme'den açılmış olması sebebiyle Sakarya BAM'ın 2'nci Ceza Dairesi tarafından değerlendirmeye alınması-burada 'Taksirle ölüme sebebiyet verme'den direkt olarak kararın verilmesi, bizim itirazlarımız hem istinaf noktasında hem de bakacak ceza dairesi noktasında yanlış noktada ele alınmasıdır" dedi.

'ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ'
Avukat Şeker, "Önümüzde her ne kadar suç delillerini gizleme, yok etme ve ortadan kaldırma noktasında dosya kesinleşmiş olsa da biz, istinaf bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bakması için itirazda bulunacağız. Ayrıca geri kalan sanıklar açısından 'Kasten öldürme'nin nitelikli hali olan, hunharca, canavarca hisle bir kişiyi yakarak öldürmeden Yargıtay'da, Yargıtay olmazsa Anayasa Mahkemesi'nde, Anayasa Mahkemesi de olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde müvekkilin hak ve menfaatlerini sonuna kadar savunulması için elimizden geleni yapacağız. Kamuoyuna şunu da belirtmek istiyorum. Burada 'Kimsesi yoktur' diye yakılarak öldürülen bir kimsenin, kamuoyunda kimseleri olduğu için şahsım ve müvekkillerim adına teşekkür ediyorum. Kimsesizlerin kimsesi olduğunuz için sağ olun, var olun" diye konuştu

Kaynak:
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst